Yazıda geçen kişi, olay ve kurumların gerçek kişi, olay ve kurumlarla ilgisi yoktur. İsim benzerlikleri tamamen tesadüf eseridir.
Ekonomi diken üstünde. Halkın yarısındaki kalıcı hale gelen nefret, geri kalanındaki korku hâkimiyeti. Her yandan gelen, tasfiyelerle boşalan koltukları kapmak için torpil talepleri. Koltuklara doymak bilmeyen milliyetçi ama aslında fırsatçı bir koltuk değneği.
Askerin, sivil iradeye bağlı olmaya karşı gizli direnci. Sonradan, kendi partilerinin başkanlığından vazgeçip AKPye yamananların ihtirası. Ve kim bilir daha neler.
Baştan belirtelim, yanaşmadan lider olmaz. Yanaşma, hep yanaşma olarak kalır ve en temel vazifesi yeri geldiğinde tetikçiliktir. Yani, kimsenin yapmak istemediğini yapmak zorunda kalan ve gerektiğinde, aslanlara yem edilecek olandır. Ve işler ters gittiğinde İç İşleri Bakanı dahi olsa tereddütsüz hedef gösterilecektir.
Yanaşma, hep kendini ispatlama derdindedir, çünkü sofrada ona verilen yere ait olmadığının farkındadır. Davaya sonradan, pazarlıkla girmiştir. İşler yolunda giderken muhabbetine doyum olmaz ama en ufak terslikte ilk vazgeçilecek olandır.
Ağzından salyalar akıtarak, gözlerinde şimşekler çaktırarak ekranlarda göz dağı veren, hayasızca saldıran, partiye sonradan monte edilen Soylu bir bakan. Ve onun gün geçtikçe artan lider olma ihtirasının farkında olmayan, yok.
Partideki ağır toplara göre; birinin kirli işleri yapması, partinin esas adamlarının yerine elini çamura bulaması gerekiyordu, şimdi de tasfiyesi şart. Çünkü o bir yanaşma ve asla gelecek lider olamaz, olmamalı.
Diğeri damat. Yokluk zamanlarında istetme (Stepne) olarak iş gördü ama tarihte yaşanmış pek çok damat faciası var. Ağır toplara göre, o, zaten adı üstünde, damat. Tasfiyesi, vazgeçilmez. Çünkü tarihten ders almayan geleceğe yön veremez.
Böyle sıkıntılı, muhtemel krizlerin işaretlerinin her tarafta kendini gösterdiği bir dönemde partinin hasar görmemesi üstüne bütün planlar. Bu dönemde, partinin has adamlarından bakanlar seçilirse, başarısızlıklar o has adamların şahsında partiye mal edilip nefrete sebep olabilir. Öyle ki, tehlikeyi gören koltuk değneği milliyetçi ortak bile en küçük hak iddia etmedi bakanlık paylaşımında.
Tam aksine, her şey dibi bulduğunda bunlar sayesinde kurtulduk, iyi ki varlar denebilmesi için AKPnin kurtarıcı görünmesi sağlanmalı
yanında da koltuk değneği.
Şimdi gelelim bulunan çözüme;
Kötü gidişattan sorumlu tutulup tasfiye edilmek zorunda kalınacak (!) paşalar, yanaşmalar, damat ve adını 3 gün sonra kimsenin hatırlamayacağı bürokrat, işadamlarından oluşan bir bakanlar listesi.
Daha kötü ne olabilir ki denildiği noktada, tasfiyeler gerçekleşir, aralarında emekli Genelkurmay Başkanı da olan harcanmış 3-5 bürokrat linç edilir, sözde kurtuluş mücadelesi adı altında, partinin önde gelenlerinden seçilecek yeni bakanlar listesiyle partinin iktidardaki yerinin korunması sağlanmış olur.
Böylece, yanaşmalar temizlenir, mecbur kalındı mesajı verilerek damat ve ailesinin husumetinin önüne geçilir, asker her taraftan kıskıvrak yakalanıp siyasileştirilerek kapıkuluna çevrilir, bu hengamede parti imdada yetişmiş gibi gösterilir.
Muhalefet, imzaları sayadursun.
Irazca Ana der ki;
Harmanını da yakıyorlar bak, bütün emeklerin kül oluyor. Çoluk çocuğunun rızkını yakıp kül ediyorlar bak.
Yılanlar öç alıyorlar. Pısma Bayram! Tırsma Bayram! Hakkını ara. Gece olsun, gündüz olsun, düş yollara yollara. Çünkü sen pıstıkça, tırstıkça yılanlar öç almaya devam edecek.