İngiliz Guardian gazetesinin haberinde seçimlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yönetimi için "kritik bir sınav" niteliğinde olduğu yorumu yapıldı.
Yerel seçimler dünya basının da gündemindeydi. Gazetelerin yerel seçime ilişkin haberlerinde seçim sonuçlarının "Erdoğan ve partisinin yenilgisine işaret ettiği" ve seçmenin "ekonomik durumdan memnuniyetsizliğini sandığa yansıttığı" yorumları öne çıktı.
İngiliz Guardian gazetesinin haberinde seçimlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yönetimi için "kritik bir sınav" niteliğinde olduğu yorumu yapıldı.
Haberde, "Türkiye genelinde rutin bir belediye seçimleri olması gerekirken, bu seçimler Erdoğan'ın 16 yıllık iktidarı için bir referanduma dönüştü ve ülkedeki ekonomik durum Erdoğan'a olan halk desteğini azaltmaya başladı" dendi.
"İlk sonuçlar AKP'nin iktidara geldiği 2002'den bu yana aldığı ilk önemli yenilginin işaretleri" yorumunu yapan gazete, HDP'nin de kayyum atanan bazı belediyeleri geri aldığına ve seçimle bağlantılı çıkan şiddet olaylarında en az dört kişinin öldüğü, onlarca kişinin yaralandığına da yer verdi.
"Erdoğan'ın iktidarı güçlü ekonomik büyümeyle öne çıkıyordu. Ama geçen yıl yaşanan liradaki düşüş geçen ay resesyona neden oldu. Enflasyon yüzde 20'ye yakın seyrediyor, hayat pahalılığının bedelini de AKPli işçi sınıfı seçmeni ödüyor.
"Cumhurbaşkanının kendisi oy pusulasında olmasa da son haftalarda dikkatleri ekonomiden dağıtma girişimiyle yılmadan seçim kampanyaları düzenledi. Yerel seçimleri 'ulusal beka' meselesi olarak gördü ve muhalefet partilerini terör bağlantılı olmakla suçladı, artan enflasyon oranından 'ülkeyi baltalamaya çalışan yabancı güçleri' sorumlu tuttu.
"Pazar günkü seçimler, cumhurbaşkanına daha fazla yetki tanıyan yeni hükümet sistemiyle Erdoğan'ın yeniden seçilmesinden sonraki ilk sandık sınavıydı."
Guardian, muhalefetin, enflasyon ve artan işsizlik nedeniyle AKP'li seçmenin yönünü başka tarafa çekmesi umutlarının boşa çıkmadığı yorumunu yaptı.
Gazete, "mali krizden çıkış yolunun Erdoğan'ın güçlü liderliği" olduğunu düşünü AKPli seçmenlerin görüşlerine de yer verdi.
Financial Times gazetesi de seçimle ilgili haberinde "Cumhurbaşkanı, il sonuçlara göre iktidar ittifakı oyların yüzde 50'den fazlasını aldığı için rahatlamış olabilir. Ama büyük şehirleri kaybetmek, karlı anlaşmalar ve iş imkânları dâhil bu şehirlerle birlikte gelen himaye ağının kontrolünü de kaybetmek anlamına gelir" dedi.
Amerikan New York Times gazetesi de ilk sonuçların Erdoğan'ın "Ankara ve İstanbul'u kaybettiğine" işaret ettiğini belirtip bu sonuçların Erdoğan'ın iktidarı için "büyük bir gerileme" olarak görülebileceğini yazdı:
"Erdoğan belki de siyasi kariyerinde ilk defa Türk siyasetinin gücünün merkezi Ankara ve belki de memleketi, ülkenin de iş merkezi İstanbul'da yenilgiyi tadıyor."
"( ) Erdoğan'ın İstanbul'da yarışı kaybetmesi, 17 yıllık iktidardan sonra halk desteğinde düşüş yaşayan partisi için büyük bir darbe olur."
Seçmenin en büyük kaygılarından birinin ekonomik durum olduğu belirtilen haberde şu ifadeler de var:
"Hükümet yanlısı gazetelerin köşe yazarları bile belediyelerde yolsuzluk ve kayırmacılığın seçmenleri iktidar partisinden uzaklaştırdığı uyarısında bulundu. Anketler, kararsız seçmen sayısının oranın alışılmışın dışında yüksek olduğunu gösterdi, parti yetkilileri de bunu seçmen arasındaki memnuniyetsizliğin göstergesi olarak gördü.
"Muhalif adaylar değişim vaadinde bulundu ve yeni iş imkânlarının, eğitimde gelişimin ve sosyal hizmetlerin desteklenmesi sözü verdi. Bazıları Erdoğan'ı sert bir şekilde eleştirdi.
"Yerel seçimler Türkiye dışında çok dikkatç ekmedi. Ama belediye başkanları, il meclis üyeleri ve mahalle idareleri, Erdoğan'ın iktidarı için kritik önemde görülüyor."
New York Times haberinde, Erdoğan'ın da siyasi kariyerine İstanbul'da belediye başkanlığı yaparak başladığını ve çöp toplama, toplu taşıma gibi hizmetlerle halk desteğini inşa ettiğini yazdı.
Başkent Ankara'da ve bazı şehirlerde sandıktan CHP'nin AKP'den önde çıkmasının, "partisi için bıkmadan usanmadan kampanya yürüten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için bir başarısızlık ve ekonomi idaresine ilişkin de seçmenin tepkisi" olduğunu belirtti.
Haberin devamında şu satırlar var:
"Belediye başkanlığı, il meclis üyeleri ve yerel idarelerin seçimi, Haziran'da cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Erdoğan için ulusal çapta ilk referandum özelliğindeydi. Haziran'dan bu yana Türkiye ekonomisi on yılı aşkın süredir ilk defa resesyona sürüklendi. Bu da hükümeti yatırımcıların cesaretini kıran politikaları savunmaya, fiyatlarda da artışa gitmeye zorladı.
"2016'daki darbe girişiminden sonra muhaliflere yönelik baskının artması ülke içindeki huzursuzluğu tırmandırırken, Türkiye'nin Batılı müttefikleriyle ilişkisi de gerildi. Bu da Türk lirasında dalgalanmalara ve yatırımcıların da endişelenmesine neden oldu.
"( ) Trump yönetimi Türkiye'deki seçimleri yakından takip izliyor ve seçim dönemi sona ermesiyle de, Suriye'deki savaş ve Türkiye'nin Rusya'dan hava savunma sistemi alması gibi Ankara'yla yaşanan tartışmaların sona ermesini umuyor."
Yerel seçimler Fransız Le Monde gazetesinin de gündemindeydi.
Gazete, AKP'nin Ankara'yı kaybetmesi ve ilk sonuçlara göre İstanbul'u da kaybetme riski olmasını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iktidarı için "bir darbe" olarak yorumladı:
"Devasa bir başkanlık sarayı inşa ettiği başkentteki yenilgisi, AKP'nin 2002'de iktidar gelmesinden bu yana her seçimi kazanan Erdoğan için büyük bir başarısızlığa işaret ediyor. İstanbul gibi Ankara da 25 yıldır Erdoğan'ın partisi ve önceki İslamcı oluşumların kontrolündeydi.
"65 yaşındaki Erdoğan, 50 günde 102 miting düzenleyerek seçmenleri partisine oy vermeye ikna etmek için her şeyi yaptı. AKP'nin ittifakı oyların yüzde 51'ini alsa da, Ankara ve Antalya ile Adana gibi büyük illeri kaybetti."