Yaşasın Meşrutiyet

Hünkarımız efendimiz ne kadar acımasız olabileceğini göstermek için öyle bir katliamla koltuklarına oturdular ki, herkesin yüreği titredi. Önce fesleyip sonra beslediği cellatlarıyla tam bir uyum içinde çalışma azim ve iradesinin de apaçık göstergesiydi bu.

Olağanüstü hal ilan edip Anayasal düzeni, taş üstünde taş kalmayacak şekilde, çıkarttırdığı KHK’larla yerle yeksan edip ortadan kaldırırken yine,  Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs edebilirler, ediyorlar diye onbinlerce insanı açlığa mahkum etmekten zerre tereddüt etmiyor. Elinden gelse, Holywood filmlerinde mafya babalarının başa gelirken mevcut ve muhtemel rakiplerini katlettiği gibi göz göre göre katliam yapacak ama nedense henüz ona girişemedi.

Neden bu kadar kalabalık tuttu listeyi acaba diye düşünürken, milliyetçi denen koltuk değneğinin on binlerce işsiz taraftarına yer açmak lazım geldiğini hiç hesaba katmamıştık. Öyle ya, onun sayesinde çoğunluğa sahip olacak mecliste.

Bundan tam 142 sene önce ilan etmiştik Meşrutiyeti. 1876 yılıydı. Ama o zaman bile şimdinin Başbakanı denilen Sadrazam vardı Padişahın yanında.

Yaklaşık bir buçuk asır sonra şimdiki hünkarımız, maraba yerine koyduğu 80 milyonun içinden kendinden başka aklı başında kimsenin olmadığına karar verdiler. Kendine oy verenlerin onayını alarak tekmili birden bütün tebaanın aslında fuzuli olduğunu ve halkın hiç bir işe yaramayacağını düşünmüş olmalılar ki bakanlar kurulunu dahi kaldırıp yerine kendi mûbarek isimlerini yazdırdılar.

Sağolsunlar, çok düşüncelidir kendileri. Düşünmekle bile yorulmamızı istemediklerinden bizim yerimize düşünüp taşınacak, biraz da kaşınacak ve zat-ı şahanelerinin paşa gönlünden geçtiği gibi ferman buyuracak. Biz salağız çünkü, 80 milyon maraba, düşünmek ne haddimize.

Yine hatırlayalım; Birinci meşrutiyetin ilanından tam 1 sene sonra 1877 yılında dönemin padişahı, Ruslarla başlayan savaşı mazeret gösterip, meclisin dahi bir halta yaramadığını düşünüp feshedip kaldırmışlardı. Sanırım yakın zamanda bizim de böyle ihtişamlı bir geri dönüşü yeniden temaşaa etmemizi buyurup meclisi bile ortadan kaldıracaklar.

80 milyonun içinden kendilerini seçen o kutlu kalabalığın onayıyla, bizlere Allah’ın verdiği akıl ve iradenin ne kadar gereksiz olduğunu farketmiş olacak ki, artık ne zaman taharet görmemiz gerektiğine dahi ihtimal ki yakında kendileri karar verecek.

Size huzur batıyor arkadaş. Düşünme, biat et kurtul.