Güzel bir birlikteliğin evlilikle devam etmesi kararı alındığında, ilişkinin 'adını koymak' için, aileler arasında 'kız isteme' merasimi düzenlenir. Tüm geleneklerimizde olduğu gibi, söz gelenekleri de yörelere göre farklılık gösterir.
Öncelikle, erkek tarafı, kız tarafına, kız istemeye gelmek istediklerini haber verir. Kız tarafı da müsait oldukları günü bildirdikten sonra söz merasimi tarihi kesinleşmiş olur. Geleneklerimize göre, akşam yemeğinden sonra, kararlaştırılan
Söz geleneklerimize göre, kız tarafı, misafirlere ikram etmek üzere, çay saati ikramlıkları hazırlar; börek, kek, zeytinyağlılar gibi.
Ayrıca kahve servisi yapılacağı için kahve fincanları ve tepsinin önceden hazırlanması kolaylık olacaktır. Kız isteme merasimi ertesinde, söz kesilmesi de kararlaştırılmışsa, alyansların konulacağı tepsi de önceden süslenip hazırlanır. Evde şık bir gümüş veya muadili tepsiniz varsa, küçük bir makası gümüş renkte bir kurdeleyle sarın ve kurdeleyi makasa yapıştırın. Tepsinin üzerine dilediğiniz gibi süslemeler yerleştirebilirsiniz. Uğraşmak istemezseniz, süslenmiş hazır tepsi ve makaslardan da alabilirsiniz. Tüm bunların yanı sıra, fotoğraf makinenizi de kolay ulaşılabilecek şekilde hazır edin. Özel anlarda ve ailenizle bolca fotoğraf çektirmeyi ihmal etmeyin.
Söz yüzüğü erkek tarafından, nişan alyansları ise kız tarafından alınır. Ancak her iki merasimi de aynı gün içerisinde gerçekleştirmeyi düşünüyorsanız yüzükleri erkek tarafının alması bir teklif anlamına geleceği için daha uygun olacaktır.
Çiftler, kendi aralarında evlilik kararı almış da olsa; kız istemeye aile ile birlikte gidilmesi söz geleneğimizdir. Gelin ve damat adayının tanışma merasimi ve kız isteme-söz merasimleri, ailelerin tanışmasına da vesile olduğu için, böyle günlerde aile fertlerinizin yanınızda olması önemli. Aile bağlarınızın kuvvetli olduğunu kız tarafına göstermek, karşı tarafın size duyduğu güveni daha da arttıracaktır.
Kız isteme törenleri evde yapıldığı için, abartısız ama şık ve rahat kıyafetler tercih edilir.
Kız istemeye giden damat adayları için ideal olan takım elbise giymeleridir.
Gelin adayları içinse çok sade ama şık bir elbise veya etek-bluz uygun olacaktır. Kız isteme töreni sırasında, yiyecek-kahve servisi gibi anlarda sıkıntı yaşamamak için olabildiğince rahat edeceğiniz ama şık kıyafetleri tercih edin.
Siyah her zaman için abiye ve şık giyimde en çok tercih edilen renklerden. Dolayısıyla, söz kıyafetinizde tercihinizi siyahtan yana kullanırsanız, sade ve zarif bir elbiseyle çok şık olabilirsiniz. Ancak, böyle özel bir gecede, iç karartıcı renkler olmasını tercih etmezseniz, şıklığınızı garantilemek için kırmızı, beyaz veya pudra rengine de yönelebilirsiniz. Dantelin her zaman için sade ama şık duran yapısı, bu tarz törenler için biçilmiş kaftan. Dantelli elbisenizin altına giyeceğiniz sade bir ayakkabı ve yine sade şık bir küpe ile hayalinizdeki görüntüye kavuşabilirsiniz. Ayrıca renkli dantel elbise tercih ederek fark yaratabilirsiniz. Tercihiniz hangi renkten yana olursa olsun, aşırı renklerden sakının ve makyajınızı olabildiğince yumuşak renklerden yana tercih edin. Ayakkabınızın topuk boyunun partnerinizden uzun olmanızı sağlayacak biçimde olmamasına da özen gösterin.
Damat adayları; siz de kravatınızın sevdiğiniz kadının giyeceği kıyafetle aynı renkte olmasına özen gösterin. Açık renklerden ziyade koyu renklerde takım elbise tercih edin.
Damat adayı, kız istemeye giderken, şık bir buket çiçek, çikolata, söz yüzükleri ve geline takılacak takı seti götürür. Kimi yörelerde söz geleneklerine göre geline ve/veya ailesine hediye etmek üzere söz bohçası hazırlanır. Ancak, bohçaların daha ziyade nişan günü hediye edilmesi yaygındır. Bu özel günde sıkıntı yaşamamak için, çiftlerin beklentileri birbirleriyle net olarak önceden konuşmaları gerekmektedir.
Söz / Nişan bohçasında neler olmalı?
Söz geleneklerimize göre gümüş tepsi veya gondol içinde hazırlanan söz çikolatası tercih sebebi; fakat gelin adayı gümüş tercih etmiyorsa kristal veya porselen de alabilirsiniz.
Söz çikolatanız hem lezzetli olmalı hem de şık bir aranjman olarak hazırlanmış olmalıdır. Çikolataların dizimi, süslemeli çikolata kapları, gelin-damat konseptli aranjmanlar, rengarenk badem şekerleri ile birbirinden güzel aranjmanlar hazırlatmanız mümkün. Çikolatanızı serin bir odada saklamayı da ihmal etmeyin. Fazla sıcakta veya buzdolabında saklamanız çikolatanızın lezzetinin ve görüntüsünün bozulmasına neden olur.
Kişiye özel hazırlanan, gelin ve damat adayının adının yazdığı özel çikolatalardan da hazırlatabilirsiniz.
Damat adaylarının, kız istemeye giderken, çikolata yanında şık bir çiçek aranjmanı da getirmeleri de söz geleneklerimizdendir. Söz çiçeğinizin şık ve gösterişli olması, söz geleneklerimize özen gösterdiğiniz anlamına gelir. Genellikle kırmızı veya güllerden oluşan büyük bir aranjman olarak hazırlansa da son zamanlarda orkide ve lilyum da tercih edilmeye başlandı. Ne kadar büyük bir çiçek aranjmanı olursa, çiçeğiniz o denli gösterişli olacaktır. Unutmayın, pahada ağır olması da önemli. Papatya veya karanfillerle kız istemek artık OUT. Şebboy veya gelin adayının sevdiği çiçeklerden oluşan karışık aranjmanlar da söz çiçeği olarak götürülebilir.
Nasıl bir çiçek yaptıracağınıza karar vermeden önce çiçeklerin anlamını öğrenin. Olumsuz anlamlara gelebilecek çiçeklerin aranjmana eklenmesini önleyin. Genç kızların bu konularda ne kadar hassas olduğunu unutmayın. Gelinin annesine de ayrı bir çiçek yaptırırsanız hoş bir jest olacaktır.
Söz günü, misafirler gelince kız tarafının önceden almış olduğu çikolata gelin adayı tarafından davetlilere ikram edilirken aile büyükleri sohbet eder. Hemen sonra gelin adayı, kahve hazırlar. Geleneklerimize göre kahveleri gelinin bizzat kendisi yapması gerekir; ancak misafir grubu kalabalıksa yardım alması olağandır. Söz telaşından dolayı çok heyecanlanıyorsanız, yakınlarınızdan yardım istemeyi unutmayın. Hazırlanan Türk kahveleri, şık bir tepside, gelin adayı tarafından takdim edilir. Kahveler, öncelikle aile büyüklerine dağıtılır.
Damat için özel bir kahve yapmak isterseniz ayrı bir fincan kahveyi şeker yerine tuzla pişirip damada sunabilirsiniz. Damadın kahveyi beğenmediğini belli etmesi, aile tarafından hoş karşılanmaz. Müstakbel damat; gelin adayının hatırına kahveyi içecek ve en doğrusu, hiç yorum yapmayacak. Gelin adayları, dikkat! Yanlışlıkla tuzlu kahveyi başka misafirlerinize vermeyin.
Kız isteme gecenize biraz neşe katmak için yaptığınız bu tuzlu kahve şakası, Erzincan yöresi gibi kimi yörelerde, istenen kızın damattan hoşlanmadığı ve damatla evlenmeyi reddettiği anlamına gelir. Dolayısıyla, damat adayını iyi tanımıyorsanız, tuzlu kahve ikramını tavsiye etmiyoruz!
Kahvelerin servisi ertesinde, ilk yudumdan sonra, geleneklere göre evlenmeye karar veren erkeğin aile büyüğü (genellikle baba veya dedesi) gelin adayını "Allah'ın emri, Peygamber'in kavliyle" istenmesi söz geleneğidir. Kız tarafının babası da gençlerin kararlarına saygı duyduğunu ifade ederek kızına evlenmesi için izin verir. Bu söz kesme usulü çiftlerden daha çok ailelerin birbirleriyle yakınlaşması ve tanıması anlamına gelmektedir.
Eskiden söz geleneklerimize göre, gelin adayı 'kız isteme' anında içeride bekletilirken, günümüzde, gelin adayları da bu merasime tanıklık etmeyi tercih ediyorlar. Söz merasimi aynı gün gerçekleşmeyecekse, kız tarafı, düşünmek için veya gelin adayının düşüncesini sormak için zaman isteyebilir.
Aynı gün içerisinde yüzük de takılması kararlaştırılmışsa isteme sohbetinin hemen ertesinde, evlilik kararı onaylanmışsa, gelin ve damat adayı davetlilerin ortasında bir araya gelirler. Bu sırada, söz alyansları da, nişan yastığı üzerinde veya beyaz dantel örtülerle ve çiçeklerle süslenmiş şık bir tepsi üzerinde, genç bir kız tarafından takdim edilir. Alyans tepsisini genellikle gelin adayının varsa kız kardeşi veya yakını bir genç kız taşır. Tepside veya nişan yastığında, kırmızı kurdele ile birbirine bağlanmış söz yüzükleri ve kurdeleyi kesmek için şık bir makas bulunur. NİŞAN YASTIĞI ÖRNEKLERİ
Genellikle erkek tarafından bir aile büyüğü, iyi dilekleriyle bir konuşma yaparak yüzükleri takar ve yüzükleri birbirine bağlayan kırmızı kurdeleyi keser. Söz yüzükleri sağ elin yüzük parmağına, alyans ise evlendikten sonra sol elin yüzük parmağına takılır. Yüzük takılmasının hemen ardından anne ve babaların ve diğer aile büyüklerinin eli öpülür. Erkek tarafı, gelin adayına getirdikleri hediye takıları takar.
Yüzüklere bağlı olan kırmızı kurdeleden çok küçük parçalar kesilerek, evdeki bekâr kızlara, kısmet getireceğine inanıldığı için, su ile birlikte yutturulur. Son olarak, kutlamak için, söz veya nişan pastası kesilebilir.
Merasimin ertesinde, evlilik adayı çift 'sözlü' olarak adlandırılır. Nikah merasimini düğünle taçlandıracak çiftlerin bazısı nişan merasimi yapmayarak söz ve nişanı bir arada yapmayı tercih etmektedir.
Düğün geleneklerimizin en önemli ve yaygın alışkanlıklarından biri olan kına gecesi, evlenecek olan genç kızlara, düğünden veya nikahtan bir gün önce yapılan bir törendir. Kına gecesi, gelin adayının anne-baba evinde geçireceği son gece olduğu için çok duygusal geçer.
Kına gecesi kızların gecesidir. Geleneksel olarak, kına gecesine, kız ve erkek tarafının bayan yakınları ve gelinin kız arkadaşları davet edilir.
Kına Gecesi, düğünden veya nikah töreninden 1 gün önce, kız evinde düzenlenir. Bazı yörelerde, kına gecesinin yapılacağı gün, düğün evine bayrak asılır. Bayrak asıldığı andan itibaren düğünün başladığına işaret edilir.
Bazı yörelerde kına gecesi farklı adlandırılır: El kınası, Has kınası, Gelini kınaya çekme, Kına düğünü, Kına basma, Baş bağlama, Gelin okşama, Kızbaşı vb.
Damat adayının ailesi, yakılacak kınayı ve ikramlıkları kız evine gönderir. Kına gecesinde, davetlilere, kuru yemiş ve içecek ikram edilir. Çerezler self-servis alınacak şekilde masada sergilenebilir veya her davetliye hediye edilmek üzere keselere yerleştirilir.
Gelin adayı, öncelikle şık bir kırmızı elbise veya tuvaletle geceye katılır. Kına yakma merasiminin hemen öncesinde de gelin adayı ortadan kaybolur ve bindallı giyer; başına da duvak gibi kırmızı bir tül örter. Bindallı, altın rengi işlemeleri olan kırmızı veya bordo kadife kumaşla hazırlanır; ancak haki, pembe, lacivert gibi alternatif renklerde de tercih edilebilir.
Söz konusu kına gecesi olunca akla ilk olarak Tahtakale-Kapalıçarşı geliyor. Çünkü bu özel gecede giyilecek kostümlerin (kaftan ya da bindallı) en güzeli, en farklısı ve genellikle en hesaplısı Kapalıçarşı'da bulunuyor.
Davetliler geldikten sonra, eğlenceler düzenlenir, dans edilir. Daha sonra, gelin adayı ortadan kaybolur ve kına yakma için hazırlanır, bindallı kaftanını giyerek kırmızı duvağını örter. Bu esnada, bir ayrılık yaşamamış ve mutlu bir evliliği olan bir kadın kınayı hazırlar. Etrafı mumlarla süslü bir tepsinin ortasına yerleştirilmiş bakır tas içinde hazırlanan kınanın ortasına, bereket getirmesi için bozuk para (veya atın para) konur. Kına hazırlandıktan sonra da, salonun ortasına gelinin oturması için bir tabure veya sandalye konur, ışıklar söndürülür.
Kına tepsisini taşıyan aile büyüğü önde, gelin adayı arkasında, genç kızlar da ellerinde mumlarla gelinin arkasında, türküler eşliğinde salona girerler. Gelin adayı salonun ve misafirlerin ortasında kendisi için hazırlanan yere oturtulur. İşte bu esnada Yüksek yüksek tepeler adlı mani tüm davetliler tarafından söylenir. Kızlar mumlarla birlikte gelinin etrafında dönmeye devam ederken aile büyükleri gelinin önünde çömelirler. Kınayı hazırlayan aile büyüğü, geline kına yakmak isteyince gelinin eli açılmamacasına kapanır. Aile büyüğü Gelin elini açmıyor dedikten sonra, damat adayının annesi, gelinin avucuna 1 adet tam altın sıkıştırır. O zaman gelin elini açar ve kına ellerine sürülerek avuçları tekrar kapanır ve mendile sarılarak üzerine kırmızı renkli parmaksız gelin eldiveni giydirilir.
Kına gecelerinde gelini ağlatmak için duygusal türküler söylenir. Her yörenin kendine özgün türküleri mevcuttur. Annesinin bir tanesi gelin adayının türküler eşliğinde ağlamazsa evlenmeye çok hevesli olduğu düşünülür ve konuklar tarafından ayıplanır. Bununla veraber kınasız gelinin de cennete gitmeyeceği inanışı yaygındır.
Kına kızı ağlamaya başlayınca başındaki kırmızı örtü açılır ve misafirlere kına dağıtılır. Kına tasının içine yerleştirilen bozuk (veya altın) para kimin şansına çıkarsa, yakında kısmeti çıkacağına inanılır. Herkes eline biraz kına sürdükten sonra ellerini bir tülbent veya mendil yardımıyla bağlayabilirler. Bu andan itibaren gelin evinin hazırladığı börek, tatlı gibi yemekler yenir, dans ve eğlence yeniden başlar
Eğlence saati için Damat Havası Müziği, Ankara Havaları (Ankaralı Namık, Oğuz Yılmaz, Ankaralı Turgut gibi), Çiftetelli Müzikleri, Mezdeke, Oryantal Popüler Şarkılar, Karadeniz Horon, Romen Havası gibi müzikler hazırlayın. Unutmayın, kına Yakılacağı zaman yöresel türküler ve 'Yüksek Yüksek Tepelere' çalınacak ve söylenecek. 'Yüksek yüksek tepelere' türküsünü Candan Erçetin'in yorumuyla piyasada ve internette bulmanız mümkün; türküyü dinlemek için aşağıdaki > işaretine tıklayın.