İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD yönetiminin İran'a uygulanan yaptırımları ihlal etmekle suçladığı 25'i aşkın şirket ve kişiye yeni yaptırımlar getirmesine ilişkin, "ABD'nin bu girişimi Cenevre anlaşmasının ruhuna aykırı" dedi.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD yönetiminin İran'a uygulanan yaptırımları ihlal etmekle suçladığı 25'i aşkın şirket ve kişiye yeni yaptırımlar getirmesine ilişkin, "ABD'nin bu girişimi Cenevre anlaşmasının ruhuna aykırı" dedi.
Cumhurbaşkanı Ruhani yerli ve yabancı basın mensuplarının davet edildiği toplantıda, söz konusu yaptırımların yeni mi, yoksa eski yaptırımların devamı mı olduğu sorusuna, "Her ne kadar ABD sürekli bunların önceki yaptırımların devamı olduğunu iddia etse de ve hatta bu iddia doğru bile varsayılsa, bu yine de Cenevre anlaşmasının ruhuna aykırı. Eski yaptırımlar, hatta yaptırım uygulamasının temeli hukuk dışı ve yanlış iken, bunların devamı da aynı şekilde hukuk dışı ve yanlış" cevabını verdi.
"Hukuk dışı yaptırımların İran halkının haklarına tecavüz olduğunu" belirten Ruhani, bütün güçleri ile bunun karşısında duracaklarını söyledi.
Ruhani, ABD'nin söz konusu şirketleri yaptırımları ihlal etmekle suçlaması hakkında ise, "Bu şirketlerin yaptırımları ihlal ettiğini bahane ediyorlar. Elbette ki yaptırımları ihlal edeceğiz ve aşacağız. Yaptırımları aşmak bizim için iftihardır. Çünkü bu yaptırımlar hukuk dışı. Uygulanan yaptırımların bazıları insanlık cinayetidir. İlaç ve gıdada uygulanan yaptırımlar insanlık cinayetidir. Bu yaptırımları aşmak için her zaman bir çözüm yolu bulacağız, hiçbir şey yapmadan oturacak değiliz" diye konuştu.
ABD'nin girişimini, "çirkin" olarak niteleyen Ruhani, "Bir anlaşma sağlanması için müzakere ettiğimiz bir dönemde yapılan bu girişim ne dünya sorunlarının çözümü ile uyuşuyor ne de müzakere ruhuyla. Halkımız ABD'ye karşı tamamen güvensiz. ABD bu güveni sağlamak için adım atmalıydı, ancak maalesef onlar bu güvensizliği daha da derinleştiriyor. ABD'nin bu adımını Cenevre anlaşmasının ruhuna aykırı buluyorum" ifadesini kullandı.
"OBAMA İLE GÖRÜŞME PLANIM YOK"
Ruhani, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu için New York'a gitmesi durumunda ABD Başkanı Barack Obama ile görüşüp görüşmeyeceği sorusuna, "New York seferim henüz netlik kazanmadı. Ancak ABD Başkanı ile ikili görüşme gibi bir planım yok" cevabını verdi.
TERÖRİZMLE MÜCADELE
Konuşmasında bölge ülkelerinde yaşanan terör olaylarına değinen Cumhurbaşkanı Ruhani, tüm dünya ülkelerinin terörizm, şiddet ve radikalizmle mücadele etmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Terörizmle mücadele ettiğini iddia eden ülkelerin bir kısmını ciddi olmamakla eleştiren Ruhani, "Geçen yıl bölgedeki birçok büyük ülkeye Suriye'deki terörist grupların ne denli tehlikeli olduğunu anlatmaya çalıştık. Bugün artık kendileri bu grupların Irak'ta işledikleri cinayetlere şahit oluyorlar. Kimin öldürüldüğü önemli değil, cinayet cinayettir. Bir kimse günahsız bir tek insan öldürdüğünde insanlığı kurban etmiş sayılır" diye konuştu.
ABD ve bazı batı ülkelerinin son günlerdeki terörle mücadele yönündeki açıklamalarına işaret eden Ruhani, "Şimdiye kadar ABD'nin terörizmle mücadelede ciddi bir irade gösterdiğine şahit olmadık. Gelin bu terörist grupların nereden geldiklerini araştırın. Taliban, el-Kaide bunlar nereden geldiler? Üç yıl boyunca Suriye'de halkı öldüren, bugün de Irak halkına karşı cinayet işleyen bu terörist gruplar nereden geldiler? Bu bölgelerde büyükelçiliklerini ve diplomatlarının can güvenliğini korumak amaçlı asker göndereceklerini açıklayan ülke yöneticileri bu söylemlerinden utanmalıdır. Amaç terörizmle mücadele etmek olmalıdır" ifadelerini kullandı.
Ruhani, "Hangi ülke olursa olsun terörle mücadele ediyorlarsa bunu memnuniyetle karşılarız. Ancak bizim bu alanda ABD ile hiçbir işbirliği planımız yok" dedi.
NÜKLEER MÜZAKERELER
Cumhurbaşkanı Ruhani, ülkesi ile Birleşmiş Milletler (BM) daimi beş üyesi ve Almanya'dan oluşan 5+1 ülkeleri arasında devam eden nükleer müzakerelerde nihai bir anlaşma sağlanıp sağlanamayacağı hakkında şu açıklamalarda bulundu:
"5+1 ülkeleri arasında şimdiye dek şahit olduğumuz kadarıyla iyi niyet konusunda kuşku duyulan tek ülkenin ABD olduğunu düşünüyorum. Diğer ülkeler bu konuda henüz aksi bir tavır sergilemiş değil.
Biz tüm bu 7 ülkenin sorunun çözümü peşinde olmasını istiyoruz. Çünkü önceki yol yanlış bir yoldu. Yaptırım yolu herkesin zararınaydı. Önceki yol kaybet-kaybet iken bugün hepimiz kazan-kazan yolunun peşindeyiz. Ancak müzakereler oldukça zor. Ancak eğer karşı tarafta da iyi niyet olursa kalan süre içerisinde nihai anlaşmaya varmayı umuyoruz.
Dün getirilen yeni yaptırımlar, bize göre doğru değil ama bu müzakerenin aslına zarar vermiyor. Elbette müzakerenin temellerinden biri de güven ve sadakattir. Bu girişim güvene zarar veriyor, ancak biz müzakereye devam edeceğiz.
Nihai anlaşma sağlanması mümkün ya da değil. Şunu tekrar ediyorum, 5+1 ile anlaşma sağlanamazsa dahi bu yaptırımların eskisi gibi devam edebileceği anlamına gelmiyor. Yaptırım sistemi artık temelden sarsıldı ve geri dönmeyecek. Yaptırımları teker teker yıkmaya devam edeceğiz."