PKK'nin kaçırdığı MİT'çiler; MİT ve AKP'nin doğrudan ilişkide olduğu gazetecileri açıkladı.
ANFye konuşan iki MİTçi; MİT ve AKPnin medyayı nasıl kontrol ettiği, hangi gazetecileri kullandığı, nasıl manipülasyon ve dezenformasyon kampanyası yürüttüğü, sosyal ağlarda nasıl bir troll ordusu kurulduğunu anlattı.
MİTin Yurtdışı Etnik Bölücü Faaliyetler Başkanı Erhan Pekçetin, basınla ilişkileri itiraf ederken MİTde bir psikolojik istihbarat daire başkanlığını var olduğuna dikkat çekiyor. Daha çok onlar ilgileniyordu diyen Pekçetin, başlarda aktif olmayan bu servisin Hakan Fidanın gelmesi ile birlikte değiştiğini anlattı:
Çok aktif bir çalışma tarzı yoktu. Günlük çıkan haberleri derleyip toplayım başkanlığa vermekle yükümlüydü. Herkes onlarla dalga geçerdi. Kes-bul-yapıştır başkanlığı derlerdi. 2006-2007de lağvedildi. Hakan Fidan geldikten sonra Nuh Yılmaz basın müşaviri olarak getirdi. Yasaları da değiştirdi. Dışarıdan özelden sivilden insanlar rahatlıkla alınabilir oldu. Direk geldi basın müşaviri oldu. 36-37 yaşında geldi. Diğer başkanlar tarafından onun gelişi eleştirildi. Basın müşavirliği her hangi bir müsteşar yardımcısına değil direk müsteşara bağlandı. Direk müsteşardan talimat alıyor. Basından gelme olduğu için basın dünyası ile ilişkileri sıcak, çok fazla tanıdığı var. Provokatif çalışma tarzına girdiğini gördüm. Hemen hemen her gün basınla gazetecilerle görüşü haber yaptırıyorlar. Onu biliyorum.
Pekçetin, bu merkezi şöyle tanımladı:
AKP yanlısı kesim, dışarıdan gelen kesim, torpilli çocukların gittiği yer orası. Külliye ile Cumhurbaşkanlığı ile ilişkileri olanlar; ya bakan çocuğu ya da milletvekili çocuğu onlar daha çok kulis yaparak o bakanın düğününe giderek geçiştiriyor. Diğerleri hep badem dediğim çocuklar
Pekçetin şunları itiraf etti:
Muhabirlerle ilişkilerde özellikle Star gazetesinde, Milliyet gazetesinde haber yaptırıyorlar. Hande F. ile direk ilişkilerinin olduğunu biliyorum. Çetiner Çyi, biz hedef olarak izlerdik. Fark ettik ki İKKya (İstihbarat Karşı Koyma Başkanlığı) bağlıymış. İçindeki Irak Daire Başkanlığına bağlıymış. Bize Irakta denk gelmişti. Iraka gidip geliyor diye biliyorum.
Sabah gazetesinde A.Küçükkaya mıydı, Başak mıydı, öyle bir isim ama Sabah ile Star gazetelerinde çok rahat haber yapıldığını biliyorum.
Cem Küçük Amerikadan Türkiyeye geldiği için, Nuh Yılmazın davetiyle gelmiş olabilir. Çok üst profilde konuşmaları olan, boş ama sallaması güçlü olan bir kişi. Bunlar da alttan birileri bilgileri üflüyor ki o da çıkıp silahşörlük yapıyordur.
Basınla ilişkiler kapsamında Erdoğan ve Fidanın görüşmelerine de dikkat çeken Pekçetin, şöyle devam ediyor:
Cumhurbaşkanlığında Hakan Fidanın her Perşembe görüşmeleri oluyor. Tayip Erdoğandan aldığı bir talimat üzerine geliyor ve alt kadrosuna talimat vermesiyle oluşuyor. Basın oradaki hangi muhabir üzerinden işlemeyi onlar karar veriyor. Küçük bir muhabire çok büyük bir haberi yaptıramazsınız. Ama Hande Fya sansasyonel bilgi verip köşe yazısında yazdırabilirsiniz. Onun üzerinden olur. Onu da bilginin etkinliği ve büyüklüğüne göre muhabire karar verir. Hangi gazeteyi kullanacaklarına onlar karar veriyor.