MÜFREDATA ADAB-I MUAŞERET DERSİ KONULMALI

Eski adıyla Adab-ı Muaşeret dediğimiz günümüzdeki anlamıyla görgü kuralları denilen birbirimize karşı adaplı davranma biçimlerini şuan bilmeyen yeni bir nesil ile karşı karşıyayız. 
Peki, bu kurallar nelerdir? Neden unutulmuştur. Yoksa bilerek unutturulmaya mı çalışılmaktadır? 
Makalemizle bu sorulara cevaplar bulacağız.
Öncelikle bu kurallar ne zaman unutuldu? Yaşları otuzunu devirmiş erkek ve kadınların da henüz bu kavramla karşılaşmadıklarını yaptıkları hal ve hareketlerden saptamak mümkündür.
Kendileri bilmeyen bir neslin çocuklarının biliyor olması ise büyük bir mucize olarak görmek gerekmektedir. O nedenle bu durum öyle vahimdir ki yaklaşık üç nesilde bu kuralların varlığını bilmemektedir. Bilenler de önemsememektedirler. Adab-ı Muaşeret kuralları nelerdir?
En bilinenlerini hatırlatmak gerekirse sizi birisi aradığı zaman ona geri dönüş yapmamak. Bu eski zamanlarda görüşme yoluyla olurdu şimdiki zamanlarda telefon yoluyla olmaktadır. Yahut iade ziyaret dediğimiz sizin hatırınızı sormaya gelen insana geri dönüş yapmak. 
Cevapsız aramalara karşılık da bulunmamak da Adab-ı Muaşerete aykırıdır. Aman nasıl olsa bir daha arar anlayışı kişilere verilen ehemmiyetsizliktir. Büyüklerin yanında bacak bacak üstüne atarak, yayıla bayıla oturmamak ki bunu evlerde değil artık toplu taşımada bile görebiliyoruz.
Hamile, hasta, engelli yahut yaşlılara yer ve öncelik vermek Adab-ı Muaşeret kurallarındandır. Gereksiz laubali şakalaşmalarda bulunmak, sesli kahkahayla gülmek Adab-ı Muaşerete uygun değildir. 
Birisi konuşurken sözünü kesmek bu da çok fazla unutulan kurallardan biridir. İnsanlar genel ya da toplum içerisinde konuşurken sakin, bağırmadan, dozunda ve karşısındakini dinleyerek konuşmalıdırlar. Argo diye tabir ettiğimiz kelimeler artık günlük dilde olağan şekilde sarf edilmektedir. 
Oysa Adab-ı Muaşerette sarf edilen kelimelerin, hakaret içermeyen, kırıcı olmayan, düzgün Türkçeyle söylenen anlamlı kelimeler olması gerekmektedir. İki kişi konuşurken laf dinlemek.
Artık buna yol ortasında bile şahit oluyoruz. İnsanlar gereksiz bir merak ve burnunu olaylara sokma peşindeler. Yan yana iki kişi konuşurken bile duruma müdahil olabiliyorlar. Oysa eskiden konuşmaları duymamak adına kendine iş oluşturan bir nesil vardı. 
Şimdi bu neslin nerede olduğunu çok merak ediyorum. Yemek yerken ses çıkartmamak, aceleci davranmamak ve başkasının önünden yememek de unutulan kuralların içinde yer alıyor. 
Eskiden ortada tek bir tabaktan yenirken bile birbirinin hakkına riayet eden insanlar artık ayrı tabaklarda birbirinin hakkının düşünmez bir hal aldılar.
Adabı Muaşeret kurallarına tek tek değinmeye kalkarsak sayfalar yetmeyecektir. 
Lakin bu Adab-ı Muaşeret derslerin ilköğretimden itibaren çocuklara verilmeye başlanması gerekmektedir. İlk ve orta öğretimde verilen bu dersler sayesinde gelecek nesiller hal ve hareketlerine çeki düzen vereceklerdir. 
Lise döneminde de bu derslere devam edilmelidir. Sadece öğretimin gerçekleştiği bu kurumların eğitime de tez yoldan bir el atmaları gerekmektedir. 
Toplumları düzene sokan bu kurallar insan yaşamını da kolaylaştırarak stres ve cinnetten koruyacaktır. Çünkü olaylar karşısında ne yapacağını bilmeyen dengesiz bir davranış kalıbıyla gençler karşı karşıyadırlar. Özgürlük ve özgüven adı altında verilen eğitimler her şeyi ben bilirimci nesiller oluşturmuştur.
Gerek televizyon programlarıyla gerekse çarpık eğitim anlayışıyla yıllardır bilinen bu kuralları unutturmaya çalışanlar ise toplumun dirlik ve düzenini istemeyen insanlardır. Edep ve terbiyenin içerisinde yer aldığı bu kurallar toplum yaşayışının anlayışına, gelişmesine ve sirkülasyonuna yardımcı olacaktır.  
Ümmiye Yılmaz ERÇEVİK 
Avrupa haber Yazar


Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.