KASIMDA AŞK BAŞKADIR

                                KASIMDA AŞK BAŞKADIR

Hoyrat esen bir sonbahar rüzgârının hiddetiyle, dallarımda var olan tüm kızılyapraklarım döküldü. Elbisemin mor eteklerinin de rüzgârın dansına eşlik ettiği bu mevsimde kopan yapraklarla vedalaşan gururumun elvedasına çoktan alıştım bile...

Ben hayatımızdan bir bir kopan insanları da sonbahardan etkilenen ağaçlara benzetirim. Önce yaprakları dökülür,sonra renkleri solar ve geride kalanları düşünmeden bir rüzgâra kapılıp giderler. Sizi severken bile kolayca terk edebilirler?

Kasımda aşk başkadır diye bilinen bir anlayışın tersine ben ısrarla söylüyorum ki Kasımda yaşanan o ayrılıklar bir başkadır. Hani şu içinizi kemire kemire öldüren ayrılıklardan bahsediyorum. Bedeni yok sayan, ruhu çoktan öldürmüş olan,her sabah bir günaydına muhtaç bırakan ve hatta birinin size "tatlı rüyalar" demediği için kötü geçen gecelerin yaşandığı ayrılık zamanlarından bahsediyorum.

Masanın üstünün dağınık karşıladığı öyle canımızın yandığı zamanlar vardır ki elimiz ayağımız tutmaz olur. Bir kaç boş fincan aslında yalnızlıkların kalıntılarıdır. Tek basına içtiğimiz o acı kahvenin burukluğunun bile tatlı geldiği canımızın acıdığı zamanlardan söz ediyorum.

Gururun dön demeyi unuttuğu, yüreğin onuruyla sevmek arasında kaldığı ve aslanın keşkenin yerini aldığı zamanlardan kalma bir aforizmayı anlatmaya çalışıyorum. Kasımın aşktan öte,aşkın kasımdan çok önde olduğunu ispatlamama gerek olmadığını düşünüyorum.

Bir merhabaya muhtaç eden, eşe dosta rezil rüsva eden, hırçınlaştıran, nedensiz etrafınıza öfke saçmanıza sebep olan, dönüp ardına bakmaksızın binlerce kere terk eden bir vedaya basitçe sıkıştırıp yaşanan ve yaşanmamış hiçbir şeyin öneminin kalmadığı ayrılıklardan bahsediyorum. Ve ısrarla diyorum ki kasımda ayrılıklar bir başkadır.

Yeşilin, sarının ve kırmızının hükmünü kahverengiye bıraktığı bu ayda yaşanan aşkın varlığından şüphe duymak gerekmez mi? Aşk yeni başlangıçtır. Aşk doğumdur. Aşk yeniden varoluştur. O zaman neden bu kadar tükenmişliği içeren bir ayda aşkın başka olduğunu inatla savunmaya devam ediyorsunuz.

Savruluyoruz birbirimizin gönlünden. Renklerimiz çoktan yeşili terk etmiş. Yalancı bir kızıl sarıyor varlığımızı. Sonbahara sıkışmış ruhlarımızla belki de yanlışı ve doğruyu artık ayıramıyoruz. Haklının ve haksızın önemini yitirdiği bu zamanlarda en yakın dostlarımız oluyor bizi daha çok koparmaya çalışan ve sen biliyorsun ki gerçeği ikimizde yakalamaktan günah çıkarmak kadar korkuyoruz.

Aşkın insanı yeniden doğmuşçasına yenilemesine inatla kasımda aşk başkadır diye savunan size ısrarla ayrılıkların o bitmez acısı Kasımda çok başkadır diyorum?

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.