İran'da hayat pahalılığına tepki olarak beş gün önce başlayan ve tüm ülkeye yayılan protestolar sürüyor. Hükümet üst üste açıklamalarla 'eve dönün' çağrılarını sürdürürken Reuters, eylemlerde dini lider Hamaney'e yönelik tepkilerin arttığına dikkat çekti. İran devlet televizyonu ülke genelindeki hükümet karşıtı protesto gösterilerinde 12 kişinin öldüğünü duyurdu. Açıklama yapan İran Meclis Başkanı Yardımcısı Ali Mutahhari de, hükümet, meclis ve yargının halkın taleplerini yerine getirmek için adım atmaya hazır olduğunu savundu. Önceki gün İçişleri Bakanlığı ve Devrim Muhafızları protestocuları tehdit etmiş, iki kişi ise protestolar sırasında vurularak öldürülmüştü.
İranlı Öğrenciler Haber Ajansının (ISNA) haberine göre, gösterilere ilişkin açıklamalarda bulunan Mutahhari ise, "İçişleri Bakanlığı, halkın medeni itirazlarını kabul ederek gösteri izni vermekte zorluk çıkartmamalı" dedi.
'BASKI OLUNCA AMACINDAN ÇIKTI'
Mutahhari, İran'da gösteri kültürünün yerleşmediğini ve protestoların kısa sürede asli amacından çıktığına dikkati çekerek, "Bunun sebebi, hiçbir toplantıya izin verilmemesi, her türlü gösterinin İçişleri Bakanlığı tarafından yasa dışı olarak adlandırılması olabilir" değerlendirmesinde bulundu.
İran Anayasasında, "İslami kurallara aykırı olmaması ve silah kullanılmaması" kaydıyla halk gösterilerine izin verildiğini belirten Mutahhari, yetkililerin, halkın medeni itirazlarını dile getirmek için uygun ortam hazırlamaları gerektiğini ifade etti.
HÜKÜMETTEN ÜST ÜSTE AÇIKLAMALAR
İçişleri Bakanı Rahmani Fazli ise meclis ve yargının attığı adımlarla birçok ekonomik sorunun çözüldüğünü ileri sürerek, "Hükümetimiz, meclis ve yargı, halkın taleplerini yerine getirmek için adım atmaya hazır" diye konuştu ancak ekledi, "Sosyal medyanın imkanlarından yararlanarak şiddet ve huzursuzluk peşinde olanlarla muhakkak bu yönde karşılık verilecektir"
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise Pazar günü açıklama yaparak, sükunet çağrısı yapmış, İranlıların yetkilileri eleştirme ve protesto etme hakkının olduğunu söyleyerek, "Kamu mallarına zarar verenlere, kamu düzenini bozanlara ve toplum içinde rahatsızlık yaratanlara ise tolerans gösterilmeyecek" ifadelerini kullanmıştı.
EYLEMLER DEVAM EDİYOR
Ancak tüm açıklamalara rağmen hayat pahalılığına tepki olarak başlayan ve yer hükümet karşıtı gösterilerek dönüşen halk tepkisi ise devam ediyor. Geçtiğimiz Perşembe başlayan ve on binlerce kişiyi sokağa döken protesto yürüyüşleri Pazar günü de sürdü.
Reuters'ın haberine göre Başkent Tahran'da polis yürüyüşçüleri dağıtmak için tazyikli su ile müdahale etti. İran'ın merkezi kentlerinden Şahin Şahr'da ise şiddetli çatışmalar yaşandı. Medyaya göstericilerin polislerle çatıştığı, polis araçlarını devirerek ateşe verdiği görüntüler düştü. Ancak Reuters, görüntülerin gerçekliğini doğrulatamadıklarını açıkladı.
Batı kentleri Sanandaj ve Kirmanşah ile güneydoğu kenti Cabahar ve güney batı kentleri İlam ve Izeh'te de protestolar vardı.
REUTERS: HAMANEY'E TEPKİLER ARTIYOR
Reuters'ın haberinde dini lider Ayetullah Hamaney'in devrilmesi talebinin eylemlerde giderek daha fazla öne çıktığı vurgulandı. Özellikle Tahran'dan, "Kahrolsun diktatör" sloganları yükseliyor. Batı İran'ın Korramabad kentinden yansıyan görüntülerde de "Hamaney, utan, ülkeyi terk et!" sloganları dikkat çekiyor. Bu arada beş günde yüzlerce kişinin de gözaltına alındığı belirtiliyor.
Telefonla haber ajansına ulaşan bir İranlı, başkentin merkezinde polis ve güvenlik güçlerinin yığınak yaptığını söyleyerek, "Bazı gençlerin gözaltına alındığını ve polis araçlarına konulduğunu gördüm. Kimsenin toplanmasına izin verilmiyor" dedi.
Yine sosyal medyaya düşen kimi videolarda da göstericilerin gözaltına alınmasının "Polis git hırsızları yakala!" sloganlarıyla protesto edildiği görülüyor.
ŞİİLERE SALDIRI, RIZA ŞAH'A ÖVGÜ
Devlete ait IRIB'in internet sitesinde yer alan bir habere göre ise İran'ın batı kentlerinden Takistan'da bazı gruplar Şiilere ait bir binayı ateşe vermeye çalıştılar polis grubu dağıtırken bazı kişiler gözaltına alındı.
Bazı göstericilerin de "Rıza Şah, ruhun şad olsun" sloganları attıkları ileri sürüldü.Rıza Şah, 1925-1941 yılları arasında İran'ı yönetmiş ve bağlı olduğu Pehlevi hanedanı 1979 yılında devrilerek İslam Cumhuriyeti ilan edilmişti.
ABD'NİN GÖZÜ İRAN'DA, TRUMP'TAN YENİ MESAJLAR
Öte yandan hükümet Telegram ve Instagram gibi sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarını "geçici olarak" kısıtladığını açıkladı. Mobil telefonlardan internet erişiminde de kesintiler devam ediyor ve bazı bölgelerde tamamen bloke edilmiş durumda.
Başından beri İran hükümetine karşı protestoları destekleyen ABD Lideri Donald Trump ise Pazar günü bir tweet mesajı daha paylaşarak, İran'ın saat başı sayısız insan hakları ihlali suçu işlediğini belirterek, "İran terörün bir numaraları destekçisi devlet" dedi. Trump'ın mesajında, "Şimdi de barışçıl göstericiler iletişim kuramasın diye interneti kapattı. İyi değil!" ifadelerini de kullandı.
Beyaz Saray'dan da yine Pazar günü gelen açıklamada İran halkının "sesinin duyulmasını hakkettiği" belirtildi, ifade özgürlüğünün korunması ve sansürden kaçınılması çağrısı yapıldı.
DEVLET MEDYASI PROTESTOLARI YENİ GÖRDÜ
BBC İzleme Servisi, İran televizyon ve gazetelerinin protestoların ilk gününde gösterileri haber yapmadığını, dördüncü gün eylemlerin haber bültenlerine girmeye başladığını aktarıyor.
IRINN ve IRTV1 kanalları Pazar günü bültenlerini protestolarla dair haberlerle açarken, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin göstericilere yönelik çağrılarına da geniş yer verdi.
Hükümete yakın IRINN televizyon kanalı, Batılı ülkeleri protestolara destek vererek ülkeyi karıştırmaya çalışmakla suçladı.
IRTV2 televizyon kanalı ise göstericileri "bir avuç fırsatçı" olarak niteledi.
Devlet televizyonu IRIB'in gerçekleştirdiği sokak röportajlarında ise Tahran'da konuşulan yaklaşık 10 kişinin tamamı protestoculara tepki gösteriyordu. IRIB'de yer alan bir diğer haberde ise "Sosyal medyanın tehlikeleri" üzerinde duruluyor ve özellikle Telegram uygulamasındaki bazı hesapların şiddet çağrıları yaptığı iddia ediliyordu.