İngiltere ve Galler Barosu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrıda bulunarak MLSA Eş Direktörü Veysel Ok'un "yargı organlarını aşağılamak" suçlamasıyla yargılandığı davanın düşürülmesi istedi.
İngiltere çapında 180 binden fazla avukatı temsil eden İngiltere ve Galler Barosu (The Law Society of England and Wales), Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hitaben bir mektup kaleme alarak Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş-Direktörü avukat Veysel Ok'un yargılandığı davanın düşürülmesi çağrısında bulundu.
Ok, TCK 301. madde kapsamında "yargı organlarını aşağılamak" suçlamasıyla yargılanıyor.
Madde 301 ne diyor?(1) Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Devletin askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır. (3) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz. (4) Bu suçtan dolayı soruşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır. |
Söz konusu mektupta, 2014 yılından beri Birleşmiş Milletler nezdinde istişare yetkisine sahip olan İngiltere ve Galler Barosu'nun Başkanı Christina Blacklaws'ın imzası bulunuyor.
Mektupta Ok'un 2015 yılında verdiği bir röportajda "Türkiye yargısını aşağıladığı" iddiası ile TCK 301'den yargılanıyor olmasının endişe uyandırıcı olduğu ifade edildi.
Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) ifade özgürlüğü hakkını koruma altına alan 10. Maddesine uyma yükümlülüğünün hatırlatıldığı mektubun dikkatine sunulduğu diğer yetkililer ise, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Hakim ve Avukatların Bağımsızlığı alanında BM Özel Raportörü Diego García-Sayan, Türkiye Londra Büyükelçisi Ümit Yalçın, İngiltere Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott, Richard Jones ve John Riley.
Mektupta Blacklaws yalnızca Ok'un değil mesleğinden dolayı yargılanan diğer Türkiyeli avukatlar ve insan hakları savunucuların da destekçisi olmaya devam edecekleri belirtildi ve şu ifadelere yer verildi.
"İngiltere ve Galler Barosu, Ok'un davasının takipçisi olmaya devam etmenin yanı sıra yargılanan, gözaltına alınan ve tutuklu bulunan diğer tüm avukatların davalarını da takip etmeye devam edecektir. Türkiye'deki tüm avukatlar ve insan hakları savunucuları korkusuzca ve yersiz müdahaleler yaşamadan meşru mesleki faaliyetlerini sürdürmeye devam edebilmelidir."
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Düşünce gazetesinde 25 Aralık 2015'te yayımlanan bir söyleşisi nedeniyle hakkında TCK'nın 301. maddesi uyarınca Ok'a "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılama" suçlamasıyla dava açılmıştı. Ok'un iki yıla kadar hapsi isteniyor.
Avukat Ok, söz konusu söyleşide "Bu dönem en büyük fark yargı mensuplarının tek renkte olması. Son iki yıldır karşılaştığımız hemen hemen tüm yargı mensupları tek renkli, tek fikirli. Sulh Ceza Hâkimlerini görüyoruz. Buralarda görülen davalarda ne savunma, ne itiraz işliyor. Şu anda bütün gazeteciler sürekli 12 tane Sulh Ceza Hâkimliğine çıkıp duruyor. Bu hâkimlerin paylaşımları ve sempatileri belli. Bu anlamda hâkimlere karşı savunmanız istediğiniz kadar güçlü olsun kararı etkileyemiyor" demişti.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada bir sonraki duruşma 12 Eylül'de. (HA)
Avrupa haber
M.Seren