DENİZE İŞEMEK Mİ ? TERBİYESİZ !!!
Ağustos ayının kavurucu sıcak günlerinde uzun bir aradan sonra yazılarımla tekrar sizlerle birlikte olmaktan son derece mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum..
Sevgili dostlar Denizi,doğası ile meşhur "hemen şurası iki adım" denilen Körfez bölgemize gitmeyen yoktur sanırım.? Dün bizde şöyle bir dolaşalım hem de değişiklik olsun diye sabah erken çıktığımız yolda çok şükür kazasız belasız güre sahilinde noktaladık.Hava sıcak deniz kıyısı hınca hınc dolu elbette soğuk içeceklerini yanında getirenlere şişe şişe içecekler yetmiyor içtikçe kana kana içilenler dikkatimi çekti de hiç tuvalete gidip bunları boşaltan görmedim , nasıl göreyim ki deniz kıyılarında yeterince tuvalet yok ki?bu işi fahiş ücretli yapan meşhur beach cluplar var alkollü alkolsüz içecekler müzik,şezlong,iskele duş falan varda TUVALET yok be abicim.. onlarda yoksa normal halk plajı kıyılarında nasıl olsun..Eeee peki napıyor bu insanlar elbette ki tuzlu deniz deryasında gereğini yapıyorlar,,istisnasız neredeyse herkes gibi,benim gibi senin gibi !!! sorsam yada okuyan bazı dostlarım " yok canım ben hayatta denize işemem" diyorlar.. Napıyor sunuz tutuyor mu sunuz ?. Unutulmuş bir eylemin acil geri dönüşü yada aynı eylemin çok sık bir aralıklarla tekrarına en güzel örnekleme bir gözlemimi sunmak istiyorum.. Karı koca hemen yanı başımızda denizden çıktılar güzelce kurulandılar Şezlonglarına uzandılar .yağlarını sürdüler başladılar güneşlenmeye derken aradan 2 dakika geçti geçmedi aniden yine Denize girme nöbetleri tuttu hızlı adımlarla ege kıyılarının serin sularına kendilerini bıraktılar.Gayet normal aradan geçen 2 dakika içinde anlatılmaz biz özlem yaşadılar başka ne amaçla denize girerler ki..!?.neyse ne diyordum?. Kaç kişi güneşlenirken birden sıkışıp da köşe bucak tuvalet arıyor nerede var acaba diye?kabul etseniz de etmeseniz de ( Ben kabul ediyorum ) bu bir gerçek söylemeye,itiraf etmeye çekindiğiniz ama yediğimiz bir halt.Zaten hep öyle değimi dir ? kendimizi hep kusursuz ve hatasız görürüz,başkalarının ayıp ve eksiklerini dile getirme de üstümüze yoktur. Daha önce yayınlanan şu yazımda http://www.avrupahaber.net/sinirlarini-ciz?-999m.htmçok net ifade etmiştim.. ( OKUMADIYSANIZ ŞİDDETLE TAVSİYE EDERİM ).. yine aynı şeyleri söylüyorum kabul etmek erdemliktir, hatalar ve kusurlar ile insanız. Ama karşımızdaki kişiyi de aptal yerine koymayalım İsterseniz buna bir fıkra ile örnek vermeye çalışayım?
Yaşlı Kadın " Doktor Bey " der ;
"Gaz sorunum var , ancak aslında çok da şikayetçi değilim.Çünkü çıkardığım gazın ne sesi var, ne de kokusu?
Mesala geldiğimden beri en az yirmi kez gaz çıkardım ama siz farkına bile varmadınız."
Doktor : "Tamam tamam teyzeciğim"der."Bu hapları alın,bir hafta sonra sizi tekrar göreyim"
Bir hafta sonra yaşlı kadın kontrole gelir.Ancak müthiş sinirlidir
"Doktor bey bana ne halt verdiniz bilmiyorum"der."Gaz çıkardığım zaman halen ses çıkmıyor , ama çok kötü kokmaya başladı!"
"Tamam" der doktor.Çok iyi! "Burnunuz düzelmiş,şimdi sıra kulaklara geldi!...."
Burnu koku almayan kulakları duymayanların mükemmeliyet sınırlarında attığı havalar kokmaya başladı yahu arkadaşım ! kokudan geçilmiyor yediğiniz haltların kokusu çıktı ?.Bazılarının burunlarında problem var kokuyu almıyor olabilirler..
Peki ya sizin burnunuzda yada kulaklarınızda BİR PROBLEM VARSA !!!? ?
SAYGILARIMLA