Yarın danimarka'da yapilicak milletvekili seçimleri yapilicak..Herkes sandiga gidip oylarini kullanacaklar.Türk asıllı adaylar,özkan kocak,özkan ekiz,Ömer çiftçi,Yildiz akdogan,Fatma öktem
Sosyal Demokrat Partili milletvekili Yıldız Akdoğan, toplam nüfusunun yaklaşık yüzde 10'u kadarını oluşturan göçmenlerin Danimarka siyasi gündeminin yüzde 90'ını meşgul etmesinin çok tuhaf olduğunu düşünüyor. Yaklaşan genel seçimler öncesinde kendisiyle Danimarka'da son dönemde yaşanan gelişmeleri, göçmenlerin durumunu ve Türkiye'de yaşanan gelişmeleri konuştuk. Açık sözlü ve samimi açıklamaları dikkate değer.
_ | |
Seçimler yaklaşıyor. Üyesi olduğunuz parti iktidarda. İnsanlar neden size oy vermeli?Hükümet
son 3,5 yılda önemli reformlar yaptı. Reformların devam etmesi için bu
seçim son derece önemli. Adeta dönüm noktasındayız.Ancak sizin reform dediğiniz düzenlemeler halkın birçok kesimi tarafından eleştirildi. Protestolarla geçti son yıllar.Evet,bu aslında hükümetin popülist hareket etmediğinin, ülke için yapılması
gerekenleri cesaretle yaptığının en güzel ispatı. Yapılan reformlar
sayesinde Danimarka'da orta sınıf bir ailenin ekonomisi yılda vergi
sonrası 5 bin kron daha iyi hale geldi. Okul reformu önce tepki çekti
ama şu anda önemli faydaları görülmeye başladı. Liberaller iktidara
gelirse bu güzel gelişmelerin önü kesilecek. Seçimler öncesinde göçmenler yine gündemde.Başbakan dahil bütün siyasi liderler göçmenler üzerinden halka mesaj gönderme telaşında. Danimarka'nın göçmenlerden başka sorunu yok mu? Aslında bu benim de rahatsız olduğum bir konu. Danimarka'nın başka çok büyük sorunları var. Yaklaşık nüfusun yüzde 10'u olan göçmenler siyasi gündemin yüzde 90'ını kaplıyor. Bence bu çok tuhaf. Konuşulması gereken, sağlık sorunları var, çevre, ekonomi ve eğitim gibi önemli konular var oysa. Göçmen kökenli vatandaşlara toplumda aktif vatandaş olmaları ve katkıda bulunmaları gerektiğine dair sinyaller verilmeli elbette ama bu dengeli olmalı. Müslümanların Kopenhag'daki terör saldırılarına verdiği tepkiler hakkında ne düşünüyorsunuz? Çok sayıda Müslüman saldırıyı kınamıştı? Açıkçası ben bu saldırıdan sonra kamuoyunda Müslümanlara karşı daha negatif bir tutum bekliyordum. Ama Danimarka oldukça soğuk kanlı bir şekilde atlattı bu olayı. Hükümet soğuk kanlı davrandı çünkü. Başbakan'ın tavrı çok önemliydi. Saldırının İslam ile alakası yok demesi beni hem bir politikacı olarak hem de bir Müslüman olarak rahatlattı. Müslümanların tepki göstermesi çok güzeldi. Sinagog etrafında barış halkası oluşturulması önemli bir inisiyatifti. Bu olumlu gelişmelere bakarak Danimarka'daki Müslümanların toplumsal olaylar karşısında kendini geliştirdiğini söyleyebilir miyiz? 10 yıl önce olsa tepkiler daha farklı olurdu muhtemelen. Danimarka'daki genç Müslüman jenerasyon yavaş yavaş reaksiyon gösteriyor. Öfkelenerek değil demokratik haklarını kullanıyorlar. Öte yandan medyada eskiden olsa en radikal kişileri bulur onlara mikrofon uzatırdı. Şimdi Müslüman gençler seslerini duyurmak için mücadele ediyor. Bu çok önemli bir gelişim. Peki sizce Danimarka'da yaşayan göçmenlerin genel olarak en önemli sorunları nelerdir? İşsizlik, eğitim sorunu ve zaman zaman toplumdan izole edilmeleri. Niye işsizlik bu kadar yoğun göçmenler arasında sizce? Eğitim sorunu var çünkü. Tecrübe yok ve Danimarka'da bazı alanlarda iş hayatı göçmenlere istenildiği kadar açık değil. Staj yeri bulmakta zorlanıyor göçmen kökenli öğrenciler. Bu şartlarda işsizlik olması normal değil mi? Gençlerimiz çok çabuk pes ediyor. 'Beni istemiyorlar ben de onları istemiyorum.' deyip çekiliyorlar. Oysa mücadele etmeleri gerekiyor. Gençlerde yabancı karşılığı fobi haline geldi. Ama çok başarılı gençler de var. Sayıları artıyor. Evet bu doğru. Özellikle kızlar arasında. Kızlar ile erkeklerin evde gördükleri terbiye arasında önemli farklar var. Nasıl yani? Erkekler çok aşırı korunuyor göçmen kökenli ailelerde. Ayşe ise evde mutfakta annesine yardımcı olmak zorunda. Yani çalışıyor sürekli. Erkekler dışarı çıkınca evde gördükleri rahatı bulamıyor ve bocalıyorlar. Kızlar ise bu ortama ve zorluklara zaten alışkın oluyorlar. Ayşe evde mutfakta annesine yardımcı oluyor. Belki her ailede böyle değildir ama böyle çok örnek var. Ben özellikle annelere şu mesajı vermek istiyorum. Ne olursunuz; kızınıza iyi bir damat istiyorsanız öncelikle kendi oğlunuzu iyi yetiştirin. Gelelim Türkiye'ye. Son dönemde Türkiye'ye yönelik açıklamalarınızdaki eleştiri dozu giderek artıyor. Sizce tam olarak ne oluyor Türkiye'de? Ah bir bilsem! Türkiye, politik, ekonomik, kültürel? Her alanda büyük bir kaos içerisinde. Demokrasi yolundan zikzak yapılıyor. Hem AB açısından hem de Türkiye'nin demokratikleşmesi açısından önemli bir geriye gidiş var. En çok konuşulan konulardan biri basın özgürlüğü. Çok sayıda gazeteci hapiste. Bu normal mi sizce? Demokratik bir ülkede o kadar gazeteci hapiste olamaz. Basının 4. kuvvet olması gerekiyor. Basın sana kritik sorular sormak zorunda. Bu basının görevidir. Yoksa demokraside çatlaklar oluşur. Türkiye'de eleştiriye tahammül edilemiyor mu? Olumlu eleştiri her zaman iyidir. Her eleştiriye tepki gösterirsen o zaman en büyük zararı kendine yapıyorsundur. Bu kendini bir duvar arasına hapsedip sadece kendi görüşünü kendini dünyana bakarak kurman demektir. Bu ne seni ne de ülkeyi ilerletir. Endişeli misiniz Türkiye adına? Evet endişe ediyorum. Türkiye'nin daha güçlü bir muhalefete ihtiyacı var. Avrupa Birliği bu süreçte Türkiye'ye gerekli tepkiyi gösteriyor mu sizce? AB sürekli bu konuda tepkili açıklamalar yapıyor. Ama bence daha çok gündeme gelmesi gerekir. Orta Doğu'da durum şimdiki kadar karışık olmasa AB'nin tepkisi çok daha sert olurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı nasıl görüyor Danimarkalılar? Bir kere demokratik bir liderden çok sultan imajı var. Kendini 14. Lui gibi görüyor Erdoğan herhalde. Biliyorsunuz Lui de kendini güneş tanrısı olarak görürdü. Son olarak okuyucularımıza mesajınız nedir? Gazetenizi okuyan herkesten öncelikle seçimde sandığa gitmelerini istiyorum. Bu seçim çok önemli. Danimarka için bir dönüm noktasındayız. Elbette bana oy vermenizi isterim ama sandığa gitmeniz çok daha önemli. Danimarka Halk Partisi'nin etkili olacağı bir hükümet mi istiyorsunuz yoksa şimdi ki gibi bir hükümet mi? Bir taraf reformu ve herkes için refah devletini temsil ediyor diğer taraf İslamofobi'yi. |