Yüce hânım boy boyladı, soy soyladı. Görelim hânım ne Soyladı. Başta da dediğimizi bir daha tekrarlayalım; bu Korkut başka Korkut.
Soylu, akıllı adam. Bu ülkeye yıllarca iktidarlık yapmış bir partinin genel başkanıydı. Nasıl oldu bilinmez ama amatör takımların maçlarında futbolcular top nerdeyse, tekmili birden oraya koşuşturduğu gibi, birden genel başkanlıktan vazgeçip, o da bıraktı geldi. İhtimal ki kendisinde lider hamuru olmadığını kendi de farketti, burdan ekmek çıkar deyip muktedir gördüklerinin partisine zıpladı.
Bir süredir de partide kötü adam rolünü üstlenmiş görünüyor. Aslında kötü adam gibi de değil, bariz sövüyor, soyluyor. Şimdi bir adım geri gelip biraz daha geniş açıyla bakalım manzaraya; acaba Soylu neden bu kadar çok sövüp soyluyor.
Soylu, sövüp soylarken birkaç amaç güdüyor, o kadar yüksek perdeden soyluyor ki, hani kazara bu zamanlarda ortaya çıkacak genç, dinamik, umut vadeden biri parti içinden çıkarsa kendisinin, parti dışından çıkarsa partinin ve dolayısıyla yine kendisinin, yani bu düzenin sonunu getirebilir. Bir daha ki seçimlere daha çok zaman var ve öyle biri çıkar gelir ki, 4-5 yılda neler olur neler. Yani, dikkatlerin başka tarafa çevrilmemesi lazım.
Son birkaç seçimdir muhalefetin, kendi politikasını belirlemesine müsaade edilmiyor. Hep etkiye tepki vermeye zorlanıyorlar. Bu iyi tuttu. Seçimlere 3-5 ay kalaya kadar muhalefet öyle meşgul edilsin ki, alternatif adayı bile son dönemeçte belirlesin. Daha palazlanmadan yeni çıkan fidanı budamak lazım. Survivor kahramanları gibi, hele bir de yenilgiden 3 ay sonra kimse adını dahi hatırlamaz. Öyle ya, ekmekçi geldi geçti, İnce de öyle. Hepsi de zaman darlığından şikayetçiydi. E zaten amaç bu. Akşener mi, o seçime bile giremiyordu az kalsın.
Diğer yandan da, parti tabanının, liderlerinden sonraki halefin kendisi olması gerektiğine de ikna edilmesi lazım. Boşuna mı bırakılıp gelindi koskoca bir partinin genel başkanlığından.
Son olarak da, kötü adam rolünün yavaş yavaş liderden uzaklaştırılması lazım. Çünkü yaş ilerledi, geride kalan çoluk çocuk, malın mülkün korunması öyle kanunla falan olmaz. Lider sevimli görünecek. Hatta, sövüp soylamalar kendine şikayet edilsin, o da, ¨bi kulağını çekeyim şunun, seni gidi kerata seni¨ deyip pamuk dede rolüne girebilsin.
Peki ne yapmak lazım?
Dikkat çekmek için ne kadar ağır soylarsa soylasın herkesin işine bakması lazım. Bir süre sonra bunun artık dinlenmediği anlaşılırsa yerine getirilecek cambaza dönüp bakmamak, yok saymak lazım. Çok malzeme olsa, kendine güveni olsa, hani o hamur onda olsa genel başkanlığı niye bırakıp gelesin ki?