AYM, Deniz Yücel'in Türkiye'de bir yıl tutuklu kalmasını hem kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı hem de ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine hükmetti
Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye'de bir yıl boyunca tutuklu kalan Gazeteci Deniz Yücel'in başvurusunu karara bağladı. AYM, hem kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı hem de ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine hükmetti. Evrensel'e konuşan Deniz Yücelin Avukatı Veysel Ok, Deniz Yücel kararının Türkiyede emsal olabileceğini ve gazeteciliğin de önünü açabileceğini söyledi.
Türkiye'de bir yıl boyunca tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Gazeteci Deniz Yücel'in başvurusunu değerlendiren AYM, Anayasa'nın üç ayrı maddesinin ihlal edildiğine karar verdi.
AYM, Yücel'in, "suç işlediğine dair makul bir şüphe olmaksızın tutuklandığını belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, gazetecilik faaliyetlerine ilişkin haber ve yazılarından dolayı tutuklanması nedeniyle de ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğini" öne sürdüğünü hatırlattı.
Mahkeme, PKK liderlerinden Cemil Bayık ile yaptığı röportaj gerekçesiyle Şubat 2017de tutuklanan Yücelin başvurusu üzerine, tutuklamanın hukuki olmadığı iddiası yönünden yaptığı değerlendirmede, Anayasanın 19uncu maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine hükmetti. AYM, bu kararına gerekçesini açıklarken terör örgütü üyeleriyle irtibat kurmak, gazetecilik dışında başka bir amaca yönelik olarak gerçekleştirilmişse suçlama konusu olabilir ifadelerini kullandı. Mahkeme, Bu durumda da irtibatın gazetecilik dışında başka bir amaçla gerçekleştirildiğinin somut olgularla ortaya konulması gerekir. Ancak soruşturma makamlarınca böyle bir olgu ortaya konulamamıştır diye ekledi.
AYM, bu kararına gerekçesini açıklarken "terör örgütü üyeleriyle irtibat kurmak, gazetecilik dışında başka bir amaca yönelik olarak gerçekleştirilmişse suçlama konusu olabilir" ifadesini kullandı. Mahkeme, "Bu durumda da irtibatın gazetecilik dışında başka bir amaçla gerçekleştirildiğinin somut olgularla ortaya konulması gerekir. Ancak soruşturma makamlarınca böyle bir olgu ortaya konulamamıştır" diye ekledi.
AYM, ifade ve basın özgürlüklerinin ihlali iddiası yönünden yaptığı değerlendirmede de ihlal tespit etti.
"Başvurucunun tutuklanmasına dayanak gösterilen olguların temelde gazete yazılarından oluştuğu görülmektedir. Hukukilik şartını sağlamayan tutuklama gibi ağır bir tedbir, ifade ve basın özgürlükleri bakımından demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü bir müdahale olarak kabul edilemez" hükmüne varan mahkeme, Anayasa'nın 26'ncı ve 28'inci maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verdi.
Evrensel'e konuşan Deniz Yücelin avukatı Veysel Ok, AYMnin Deniz Yücel kararı, gazetecilik açısından Türkiyede gazeteciliğin önünü açacak bir karar. Aynı suçlar kapsamında haklarında davası bulunan ya da cezaevinde tutulan bütün gazeteciler için içtihat niteliğinde emsal bir karar oldu diye konuştu.
Deniz Yücele ilişkin AYM kararından birçok gazetecinin faydalanabileceğine vurgu yapan Ok, Kürt sorunu ve Ermeni soykırımı gibi konularda fikir belirten, soru soran ve bu nedenle tutuklu bulunan gazetecilerin de artık serbest bırakılması gerekir dedi. AYM kararında; bir öğüt lideri ile röportaj yapmanın ya da Erdoğana yönelik eleştirilerde bulunanların suçlanamayacağının ortaya çıktığına dikkat çeken Ok, Örneğin Ermeni soykırımı kavramı uluslararası alanda konuşulan bir kavram, Cemil Bayık röportajı asla suç olamaz diyor mahkeme, darbe süreci ile ilgili sorular da suç kapsamında sayılamaz ifadelerini kullandı. (İstanbul/EVRENSEL)