Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize Valiliği tarafından düzenlenen ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, işadamları, şehit aileleri ve gazilerin katıldığı yemekte bir konuşma yaptı.
Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, ekonomi ve demokraside standartlarını yükselttikçe önüne çıkartılan engellerin de aynı şekilde büyüyüp, şekillendiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz 'refah' dedikçe, bazıları bizi yokluğa, yoksulluğa mahkum etmek için çırpınıyor. Biz 'demokrasi, özgürlük, hak' dedikçe bazıları bizi darbelere, yasaklara, baskılara mahkum etmek istiyor. Biz 'kardeşlik, birlik, beraberlik' dedikçe birileri bizi düşmanlığa, kavgaya ayrıştırmaya yönlendirmek için var gücüyle çalışıyor. Çünkü karşımızda hem içeride hem de dışarıda asırlık çıkar dengelerini bozan bir Türkiye gerçeği var. İçeride ve dışarıda çarklarını bozduğumuz, tuzaklarını alt üst ettiğimiz odaklar Türkiye'nin önünü kesmek için var gücüyle çalışıyorlar.
Onlar ne yaparlarsa yapsınlar biz hakkın, haklının, mazlumun yanında, zalimin karşısında durmayı sürdüreceğiz. Eğer böyle yapmazsak, görevimizi yerine getirmemiş, tarihimize ve değerlerimize sırtımızı dönmüş oluruz. Oynanan Oyun gayet açık ve net bir şekilde ortadayken şu veya bu sebeple en çok da siyasi çıkar hevesiyle Türkiye'nin milli çıkarlarına aykırı duruş sergileyenler, millet ve tarih önünde bunun hesabını vereceklerdir. Türkiye nice badireleri atlattı, bu hadiseleri de inşallah geride bırakacaktır. Ancak bu süreçte safını ülkenin ve milletin yanında değil de vandallığın, saldırganlığın, haydutluğun, hainliğin yanında belirleyenler alınlarındaki bu kara lekeyi ilanihaye silemeyeceklerdir."
TARAFSIZ KONUMDAYIM AMA...
Cumhurbaşkanı
Erdoğan, bulunduğu makam dolayısıyla siyasi partiler nezdinde tarafsız
bir konumda olduğunu, ama ülkenin ve milletin çıkarları söz konusu
olduğunda safının, tarafının gayet net ve belli olduğunu, bugüne
kadar hep olduğu gibi bundan sonra da Türkiye'nin ve milletin çıkarları
ne gerektiriyorsa tarafının o olacağını vurguladı. Erdoğan, şunları
söyledi: "Eğer bir siyasi parti, tabanını sokağa davet ediyorsa, bir
siyasi partinin başkan yardımcısı tweet atmak suretiyle tabanını sokağa
davet ediyorsa. yakmaya, yıkmaya çağırıyorlarsa, buna zemin
hazırlıyorsa, hiç kimse kusura bakmasın ben orada tarafsız davranamam.
Eğer ana muhalefet partisi Türkiye'nin değil de Türkiye düşmanlarının sözcülüğünü yapıyorsa ben orada tarafsız davranamam. Gün etnik taassup günü de mezhep taassup günü de değildir. 250 bin kişi hayatını kaybederken 'onların mezhebi şuydu' diye susanlar, ateş kendilerine değince seslerini çıkaramazlar, böyle hakları yok. Kobani de Kobani, Kobani de Kobani? 250 bin kişi öldü Suriye'de, orada niye sesiniz çıkmıyor. Kobani olunca sesleri çıktı. Bu ülkede iktidarları değiştirmenin yöntemi sandıktır. Bu ülkenin iç ve dış politikasına istikamet çizmenin yegane yolu sandıktır. Sandık dışında böyle vandallıkla, şiddetle, yağmacılıkla yol arayanlar gereken cevabı alırlar ve alacaklardır. Türkiye'yi kolay lokma sayanlar bu ülkenin onların boğazlarına durup, nefeslerini kesecek bir güç olduğunu bilmelidirler."
SALI'DAN SONRA...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1960 ve 1980 darbeleri öncesinde yapılanların bugün de yapılmak istendiğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Önce bir kesim sokağa dökülüp vandallıkla, saldırganlıkla, terörle diğer vatandaşları tahrik ediyor, önce güvenlik kuvvetlerine sonra sokaktaki masum insanlara saldırılarak bir muhatap oluşturulmaya çalışılıyor. Böylece birbirine husumetle bakan, sopayla, silahla birbirine saldıran bir ülke iklimi oluşturmayı hedefliyorlar. Bu çok bayat bir oyun, çok bayat bir senaryo. Milletimiz artık neyin ne olduğunu net olarak görüyor ve bu tuzaklara düşmüyor. İnşallah bundan sonra da hiç düşmeyecek. Milletimiz bu tezgahı, bu oyunu çok iyi gördüğü, gerisindeki niyeti çok iyi çözdüğü için bugüne kadar basiretli davrandı. İnanıyorum ki bundan sonraki süreçte de, hiç endişe etmeyin, bu şekilde davranacaktır.
TBMM inşallah Salı'dan sonra yeni yasal düzenlemeleri gerçekleştirerek, hükümet idari tedbirleri alarak, diğer tüm kurumlarımız üzerine düşeni yaparak sokakları bu vandallardan süratle temizleyecektir. Bu konuda tüm siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının hükümete gerekli desteği sağlamasını bekliyorum. Parlamentoda kim destek verir, kim destek vermez bunları da göreceğiz. Orada da herkes iyot gibi ortaya çıkacak. Bugünler, birliğe, beraberliğe, dayanışmaya her şeyden çok ihtiyaç duyulan günlerdir. Diğer bütün hesaplar, bütün çekişmeler, farklılıklar bir kenara bırakılarak ülkenin ve milletin bekası için herkes sorumluluk üstlenmeli, ilgililere bu konuda gerekli desteği vermelidir." Cumhurbaşkanı Erdoğan, akşam yemeğinin ardından Güneysu ilçesine geçerek Merkez Mahallesi'ndeki evinde dinlenmeye çekildi.