Ankara Başsavcılığı, AKP'nin fişleme kayıtlarında "MHP'nin uyuyan hücrelerinin yuvası" diye nitelenen KOSGEB'e yönelik soruşturma başlattı. 70 bin şirket mercek altında.

7 Haziran seçimleri ile gündemden düşen "muhalif şirket operasyonları" yeniden start aldı. Bu kez ilk hedef olarak, MHP'nin kalesi olarak bilinen ve 780 bin kayıtlı işletmesi bulunan KOSGEB seçildi.

Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu, KOSGEB yöneticileri ile KOSGEB'ten 2008 yılından bu yana destek alan şirketler hakkında soruşturma açtı. Cumhuriyet Savcısı Musa Yücel, KOSGEB'e seçimlerden 4 gün sonra gönderdiği yazı ile, hem yöneticiler hem de şirketler hakkındaki bilgileri istedi. Soruşturma, ekonomi çevrelerinde büyük bir şoka neden olurken, inceleme kapsamına giren şirket sayısının en az 70 bin olduğu öğrenildi.

Soruşturmanın ayrıntıları şöyle:

ŞİRKETLERE "DARBE" İNCELEMESİ

AKP Hükümeti'ne karşı "darbe" iddialarını araştırmak için oluşturulan Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu, Türkiye'de 70 bin KOBİ'yi etkileyecek bir soruşturma başlattı. Soruşturma, Cumhuriyet Savcısı Musa Yücel'in, 11 Haziran 2015'te gönderdiği bir talimat ile gün yüzüne çıktı. Talimatta, 2008'den itibaren KOSGEB'te görevli olan yöneticiler ile birlikten kredi desteği sağlanan şirketlerle ilgili bilgilerin acil olarak savcılığa ulaştırılması istendi.

ACELEDEN SORUŞTURMA DEŞİFRE OLDU

Savcının,seçimlerinden 4 gün sonra gönderdiği yazı KOSGEB'te adeta deprem yarattı. KOSGEB yönetimi ise, yazıda yer alan bilgi ve belgeleri toplamak için adeta seferberlik ilan etti. Ancak bu sırada, bir hata yapıldı. Savcının yazısı, 81 ildeki KOSGEB birimlerine de gönderilerek, yazıdaki evrakların kendilerine gönderilmesi istendi. Bu da soruşturmanın bir anda deşifre olmasına yol açtı. KOSGEB yöneticileri ve soruşturma kapsamına giren şirketler ise soluğu AKP Hükümeti'nde aldı.

Ancak,hükümetten ise olumlu bir yanıt gelmedi. Savcılıktan gelen talimat iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde, KOSGEB yöneticileri ve personeli ile ilgili istenen bilgilerden oluşuyor. Bu bölümde, 2008 yılından bu yana KOSGEB'in merkezinde, taşrada ve müşavirlerinde, işe alınan tüm personelin isimleri ile yine aynı tarihten bu yana kurumda görev yapan müdür ve üstü tüm yöneticilerin kayıtları savcılığa bildirilmesi istendi. Yine savcılık talimatında, 2008 tarihi itibariyle KOSGEB'te yapılan 50 bin liranın üzerindeki tüm ihalelerin de dosya bilgilerinin kendilerine acil olarak sunulması talep edildi. Bunun dışında aynı yazıda, personelin yurt dışı gezileri ile bu gezilerde ödenen harcırah bilgilerin de savcılığa istenmesi dikkat çekti.

SAYI 70 BİN

Savcılık talimatının ikinci bölümünde ise kurumdan kredi desteği alanlarla ilgili talepler bulunuyor. Buna göre, savcılık 2008 yılından itibaren KOSGEB'ten kredi ve diğer alanlarda deste alan firmaların isimlerini, ticari ünvanlarını, sicil bilgilerini, kullandıkları kredi tutarlarını ve hangi banka aracılığı ile kullandıklarına ilişkin bilgileri acil olarak kendilerine gönderilmesine istedi. KOSGEB kaynakları kurumun kayıtlı 780 bin işletmeye hizmet verdiğine dikkat çekerek, soruşturma kapsamına alınan 200-2015 yılları arasında en az 70 bin işletmeye doğrudan veya dolaylı olarak destek sağlandığını bildirdiler. Söz konusu şirketlerin, 81 ilde faaliyet gösterdiğini ifade eden yetkililer, işletmelerin 10 kişinin altında işçi çalıştıran küçük ölçekli firmalar olduğunu da dikkat çektiler.

MHP'NİN KALESİ BİLİNİYOR

Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatılan KOSGEB yani Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na bağlı olarak faaliyet gösteriyor. Aynı zamanda "özerk" bir yapısı da bulunan KOSGEB, KOBİ'ler için büyük önem taşıyor. Bürokraside ise KOSGEB, MHP'nin kalesi olarak biliniyor. Üst yöneticilerinin büyük kısmının MHP kökenli bürokratlardan oluşması, kurumun MHP'nin kalesi olarak anılmasında etkili oldu. Hatta,17 Aralık yolsuzluk operasyonun ardından kamu kurumlarının yöneticileri hakkında hazırlanan fişleme kayıtlarında, KOSGEB'teki yöneticiler için,"MHP'nin uyuyan hücreleri" ifadesinin kullanılması dikkat çekmişti.

Kaynak:Bengitürk