Almanya'da doğup büyüyen kalp cerrahı Dilek Gürsoy, yapay kalp alanındaki çalışmalarından dolayı layık görüldüğü "German Medical Award 2019 ödülünü Düsseldorf kentinde düzenlenen törende aldı.
Almanca konuşulan Almanya, Avusturya ve İsviçre'de yılın hekimlerinin belirlendiği ödül töreninden sonra DW Türkçe'ye konuşan Dr. Dilek Gürsoy, ödülden dolayı kendini çok mutlu hissettiğini söyledi.
Almanca konuşulan ülkelerin en prestijli tıp ödülünü kazandığını öğrendiğinde büyük bir gurur yaşadığını anlatan Gürsoy, "Kazandığım bu ödül elbette çok önemli ama ben asıl ödülümü yapay kalp naklettiğim ve yeniden yaşama bağlanan insanlardan alıyorum diye konuştu.
Ödül törenini, meslektaşlarına hastalarıyla diyaloglarını güçlü tutma çağrısı yapmak için bir fırsat olarak gördüğünü de kaydeden Gürsoy, dijitalleşme çağında hasta ve doktor ilişkisinin zayıflamasına izin verilmemesi gerektiğine işaret etti.
DW Türkçeye konuşan Dilek Gürsoy, Ödül geçmişte tıp alanındaki çalışmalarımdan dolayı verildi ama bana gelecekteki çalışmalarım için motivasyon oldu diyor.
Dilek Gürsoy 1960lı yıllarda Almanyaya göç eden bir işçi ailesinin çocuğu olarak Düsseldorf yakınlarındaki Neuss kentinde dünyaya geldi. Babasını 10 yaşındayken, kalp yetmezliği sonucu kaybetti.
Ve yıllar sonra babasını elinden alan bu hastalıkla mücadele etmek onun mesleği oldu. Düsseldorf Tıp Fakültesinden kalp cerrahı olarak mezun oldu.
"Belki de tıp okumak istememde babamın kalp rahatsızlığı nedeniyle yaşamını yitirmesi de rol oynamıştır ama benim için asıl motivasyon kaynağı insanlara yardım etme isteğim oldu diyen Gürsoy, bugüne dek yüzlerce kalp hastasına şifa dağıttı.
Kalbin insan yaşamı için en önemli organlarından biri olduğunu belirten Gürsoy, ağır kalp hastalıklarının tedavilerinde istenilen düzeye gelinemediğinden yakınıyor.
Yapay kalp konusunda laboratuvar çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Gürsoy, Ne yazık ki insanlar organ nakli konusunda henüz tam bilinçlenmiş değil. Özellikle kalp nakli konusunda büyük sıkıntılar yaşanıyor. Çünkü bağışçıların sayıları yeterli değil. Bağışçı bulunamadığı için çok sayıda insan yaşamını yitiriyor. İşte bu noktada yapay kalp büyük önem kazanıyor diyor.
Amacı yapay kalp merkezi kurmak
Dünyada yapay kalp çalışmalarına 1960larda başlandığını, ancak büyük bir ilerleme kaydedilmediğini sözlerine ekleyen Dr. Gürsoy, 2019 yılındayız ve halen neredeyse yapay kalple ilgili 40-50 yılık bir teknolojiyi kullanıyoruz. Ben 2012 yılında ilk kadın olarak yapay kalp nakli gerçekleştirmiştim. Aradan bunca zaman geçti ve hâlâ aynı yapay kalpleri takmaya devam ediyoruz. Çünkü hiçbir yenilik yapılmadı. Bu durum beni sinirlendiriyor diye sözlerine ekliyor.
Amacının Avrupa genelinde bir Yapay Kalp Merkezi kurmak olduğunu belirten Dilek Gürsoy, Şu anda kullanılan yapay kalp kablo ile enerjiyi vücudun dışından alıyor. Ayrıca sesli çalışıyor. Hem kablolu hem de de sesli olması nedeniyle çok kullanışlı değil. Hastalar yanlarında sürekli bir akü taşımak zorundalar. Üzerinde çalıştığımız sistem ise kabloyu ortadan kaldırıyor ve rahatsız edici ses de olmayacak. Yapay zekâ ile bağlantılı bir sistem olacak. Bütün bu çalışmalarımızı yaşama geçirebilmek için başlı başına bir yapay kalp merkezi kurulmasında yarar var. Amacım bunu gerçekleştirmek diyor.
DW TÜRKÇE