Amerikalı uzmanlar, Obama yönetiminin Küba ile ilişkileri
normalleştirmek için adım atmasının, ABD'nin Latin Amerika ülkeleriyle
ilişkilerinde de yeni başlangıçlara yol açabileceğini belirtti.
ABD,
50 yılı aşkın süredir diplomatik ilişkilerini durdurduğu Küba ile yeni
bir döneme girerken, Obama yönetimi, Küba'ya yönelik yeni hamlenin
ABD'nin Latin Amerika ülkeleriyle ilişkilerine de yeni ivme getirmesini
bekliyor.
Bu yeni açılımla ABD, yeni dönemde Latin Amerika
ülkelerini, Küba'ya demokratik reformlar konusunda daha fazla baskı için
ikna edebileceğini umuyor. Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, basın
brifinglerinden birinde, Batı Hemisfer'deki partner ve müttefikleriyle
ilişkilerinde Küba'nın artık dikkat dağıtan bir konu olmaktan çıkacağını
söyledi. Bu ülkelerin daha önceden kendilerine daima ABD'nin Küba
politikası hakkında eleştiri ve şikayetlerde bulunduğunu hatırlatan
Earnest, "Şimdi ise daha çok Küba hükümetinin kendi halkına muamelesini
konuşabileceğiz" dedi ve bu sayede Küba rejimine baskıyı
artırabileceklerini belirtti.
Amerikalı uzmanlar da yönetimle benzer görüşleri paylaşıyor.
- "Oyun değiştirici hamle"
Washington
Office of Latin America kuruluşu uzmanlarından Marc Hanson, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, Obama'nın Küba'ya yönelik yeni açılımını
"tarihi bir adım" olarak nitelendirerek bunun, ABD'nin Batı Hemisfer
bölgesindeki pozisyonunda büyük değişim anlamına geldiğini söyledi.
Bu
sayede bölgedeki birçok potansiyelin önünün açılacağını ifade eden
Hanson, bunlardan birini ABD-Latin Amerika ülkeleri ilişkileri olarak
gösterdi.
Hanson, ABD ile Latin Amerika ülkeleri arasında Küba'ya
ambargonun yıllardır sorun olduğunu ve bölgesel toplantılarda devamlı
ABD'ye baskı geldiğini belirterek "Dolayısıyla bu oyun değiştirici bir
hamle. Bu, Obama'nın elini rahatlatacak ve gelecek yılki Latin Amerika
ziyaretleri açısından yeni bir başlangıç olacak. Bu durum, Amerikan
çıkarlarına da daha iyi hizmet edecek" diye konuştu.
-"Yeni bir çağın ilk adımı"
Uluslararası
Florida Üniversitesi'nde Latin Amerika üzerine çalışan Dr. Erik
Camayd-Freixas da Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana komünizmin
yayılması tehlikesi kalmamasına rağmen ABD'nin Latin Amerika ülkelerini
ihmal ettiğini ve ortada bıraktığını dile getirerek "Bunun çok kötü
siyasi ve ekonomik sonuçları oldu. Özellikle de bölgede sosyo-ekonomik
adaletsizliklerin artması konusunda. Bu da ABD'ye beklenmedik göçmen
akışı baskısına yol açtı" dedi.
Bu yeni yaklaşımı, Obama'nın dış
politika yaklaşımında "bir aydınlanma" olarak nitelendiren
Camayd-Freixas, ABD'nin yeni Küba açılımının "Latin Amerika ülkeleriyle
diyalog ve işbirliğinde yeni bir çağın ilk adımının sinyalini verdiğini"
kaydetti.
- "ABD'nin olumsuz imajını pekiştirecek"
Uluslararası Florida Üniversitesi Küba Araştırmalı Enstitüsü Direktör Yardımcısı Sebastian Arcos ise farklı düşünüyor.
Obama'nın
bu açılımının genel anlamda ABD dış politikasına olumsuz yansıyacağı
görüşünü dile getiren Arcos, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü ABD,
Küba rejiminden ciddi ödünler almadan önemli ödünler verdi. Bu, diğer
düşman rejimleri ellerinde Amerikalı rehineler olması durumunda politik
imtiyazlarla ödüllendirilebilecekleri düşüncesine sevk ederek dünya
genelindeki Amerikan vatandaşları açısından tehlikeli bir örnek
oluşturdu. Bu müzakerelerin sonunda ABD, Küba'da demokrasiye doğru
değişim potansiyeline yönelik tüm etki gücünü yok etti."
Arcos, Obama'nın Küba açılımının, ABD'nin diğer Latin Amerika ülkeleriyle ilişkilerine yansıması noktasında da karamsar.
ABD'nin
diğer Latin Amerika ülkelerini insan hakları konusunda Küba'ya baskı
yapmaya ikna edemeyeceğini belirten Arcos, bu açılımın sadece bölgedeki
ABD'ye yönelik olumsuz imajı pekiştireceğini savundu.