Kuru Evet'çiler, kuru Hayır'cılar.
Güdümlü Evet'çiler, güdümlü Hayır'cılar.
Daha ilk baştan milletin önüne birkaç meşhuru Evet'çi diye at, bilerek öne çıkan Evet'çileri kendi trollerine linç ettir, birilerinin sosyal lincini 80 milyona izlettir, olayı kendinden uzaklaştır.
Kimse seninle uğraşmasın, hatta belli bir süre sonra, zaten bunlar her şeye muhalif diye "onlardan mısınız, benimle misiniz" diye milleti böl, parçala, yönet. Ne âlâ memleket.
Çocukların futbol maçı gibi, top nerde bütün oyuncular orda. Millet önüne atılmış yemlerle, Rıdvan'la, Arda'yla uğraşsın, birkaç kenarda kalmış ünlü de yine meşhur olmaya çalışsın, adam da rahat rahat işine baksın.
İşi takım taraftarlığına getir ki herkes safını bilsin.
Nerdeyse 100 yıllık Cumhuriyet, sanki Rıdvan'la Meltem Cumbul kavgasından ibaretmiş gibi gösterilsin.
Bi kaybolun ortalıktan arkadaş! Gerçeği anlat, Evet çıkarsa ne olacağını, neleri kaybedeceğini göster, Oy'unu sandığa sakla. Seni kısır tartışmalara çekmek için sataşanlara cevap bile verme.
Daha kendi çocuğuna bile en ufak bir şeyi zorla yaptıramazken, ikna etmek zorundayken, ne diye milleti gruplayıp bölmesine alet olursun.
Belki adam sırf seni sevmediğinden, seninle aynı oyu kullanmak istemeyecek.