Balıkesir büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur Bey'in basın toplantısı ile gerçekleştirdiği veda konuşmasını her kelimesini dikkatlice dinleyerek takip ettim.Basın toplantısı ile hem büyükşehir Belediye Başkanlığından hem de Bir zamanlar Genel Başkan yardımcılığı yaptığı siyasi partisi olan AKP den istifa istifasını göz yaşları eşliğinde kamuoyunla paylaşmasını yüreğimde ve beynimde fırtınalar estiren " Yarabbi sen büyüksün " diyerek soluksuz tekrar tekrar izledim.
O an ve sonrasındaki günlerde hep o basın toplantısının gerek şahsi gerekse siyasi Konjonktürel açıdan kritiklerini yaptım durdum?olayın siyasi yapısını ve gelecekteki etkilerini ilerleyen günlerde hep beraber yaparız fakat ben olayın şahsi boyutunu küçük bir anı ile belirginleştirmek ve yazımın asıl ana amacını vurgulamak istiyorum.
İLAHİ ADELET !....
Balıkesir Belediyesi sosyal ve Kültürel hizmetler Daire başkanlığında Çalışan kızım, " İşim ve gelirim var" sevincini nişanlısı ile paylaşıp evlilik hazırlıkları yaptığı günlerde aslında yakın bir zamanda Babasının siyasi duruşu ile cezalandırılacağı, işinden ve ekmeğinden olacağ ı , beklide evlilik hazırlıklarının kabusu döneceği günlerden habersiz özveriyle çalışıyordu.
Yaklaşan gri bulutlar kabus gibi bir fırtınanın kapkara bulutlar eşliğinde yürekleri darmadağın edeceğinin adeta habercisiydi..
Daire müdürü tarafından haftada 3 kez çağrılan ve " Baban bu tür siyasi paylaşımlara devam ederse seni işten çıkaracağız" denilerek defalarca kez psikolojik baskıya maruz bırakılmış zorla kağıt imzalatarak 5 kuruşsuz işine son verilmişti..Göz yaşları içerisinde eve geldiğinde siyasi duruşumdan ötürü evladımın ekmeğiyle oynamış olarak kendimi suçlu hissetmeme rağmen yinede ödün vermeyeceğime yemin etmiştim?
Evladım bugün 1 yaşında evlat sahibi bir anne oldu mutlu bir yuvası da var ama o döktüğü gözyaşları mızrak gibi göğsümü delip yüreğime saplanmıştı bir kere..Seni Allah'a havale ediyorum Başkan " Mazlumun ahı yerde kalmaz dilerim sende bir gün benim kızım gibi ve diğer yüzlerce ekmeğinden edilen masun çalışanların göz yaşları ve çaresizliği gibi çaresiz kalır ve göz yaşı dökersin demiştim?
HEM NALINA HEM MIHINA ?
Evet sayın Başkan o günlerde 600 e yakın masum insanın ekmeğiyle oynamış işsiz-Aşsız bırakmış yüreklerini dağlamıştın işte o kararları aldığın gün İLAHİ ADELETİN TECELLİ edeceği günlerin geri sayımını başlatmıştın?Bu coğrafyanın bir vatan evladı olarak ve insani duygularla akıl süzgecinden geçirdiğim bu manzaranın analizini yaptığımda SİYASİ DURUŞUM ile ödediğim diyetlerin beklide beni en çok üzeni bu olmuştu, diğerlerini hep ben göğüsledim? Birileri şirin görünüp ve sessiz kalıp Belediyenin ve iktidarın çeşitli nimetlerinden yararlanıp gemisini yürütüp bir yandan da Teşkilat ve ülkücülük naraları atıp beni yererek eleştirirken ve hatta " sen ne zaman ülkücü oldun " derken ben hep diyet ödüyordum PEKİ YA SEN NAPIYORDUN,SİZ NAPIYORDUNUZ ?!....
OLCAY GÜNGÖR
