DÜNYA Haber Girişi : 16 Eylül 2015 18:49

Erdoğan'ın yolsuzluk uzmanlığı var, G-20'de anlatsın

Erdoğan'ın yolsuzluk uzmanlığı var, G-20'de anlatsın
Yolsuzlukla mücadele ana gündemiyle Antalya'da yapılacak G-20 zirvesinin basına ve ifade özgürlüğüne yönelik baskı sebebiyle Türkiye'de gerçekleşmesine itiraz eden, AP eski Liberal milletvekili Duff, "G-20'yi Türkiye dışına alamıyorlarsa Erdoğ

Yolsuzlukla mücadele ana gündemiyle Antalya'da yapılacak G-20 zirvesinin basına ve ifade özgürlüğüne yönelik baskı sebebiyle Türkiye'de gerçekleşmesine itiraz eden, AP eski Liberal milletvekili Duff, "G-20'yi Türkiye dışına alamıyorlarsa Erdoğan'ı yolsuzluk hakkında en önemli konuşmacı olarak davet etmeleri gerekiyor. Bu konuda uzmanlığı var." dedi.

Avrupa Parlamentosu (AP) eski Liberal milletvekili Andrew Duff, 15-16 Kasım tarihlerinde Antalya'da yapılacak G-20 toplantısının Türkiye dışına alınması gerektiğini savundu. Avrupa Siyaset Merkezi'nin (EPC) Brüksel'de tertip ettiği, "Türkiye'nin yeni siyasi manzarası: İç ve dış siyaset üzerindeki etkileri" konulu panelde konuşan Duff, basına ve ifade özgürlüğüne yönelik şiddetli baskının  olduğu, ülkenin iç savaşa sürüklendiği ve Cumhurbaşkanı'nın anayasaya karşı darbe yaptığı bir ortamda G-20 liderlerinin Türkiye'de toplanmasının kabul edilebilir olmadığını söyledi. G-20 zirvesinin ana gündeminin yolsuzlukla mücadele olduğunu da hatırlatan tecrübeli siyasetçi, "Eğer G-20'yi Türkiye dışına alamıyorlarsa Erdoğan'ı yolsuzluk hakkında en önemli konuşmacı olarak davet etmeleri gerekiyor. Bu konuda uzmanlığı var. G -20'nin de uzmanların görüşüne başvurduğunu biliyoruz." dedi.

ERKEN SEÇİM, SEÇMENE SAYGISIZLIK

AP Türkiye raportörü Kati Piri ise 7 Haziran seçimlerinden sonra koalisyon görüşmelerinin başarısız sonuçlanmasıyla alınan erken seçim kararını, "seçmene saygısızlık" olarak nitelendirdi. 7 Haziran seçimlerinin ardından seçmenin çağrısına kulak asılmadığını söyleyen Piri, "Çok net bir çoğunluk Cumhurbaşkanı tarafından sunulan başkanlık sistemine hayır dedi ve farklı siyasi partilerden oluşan bir koalisyonu istedi." diyerek kasımda yapılacak seçim sonrası bu derslerin çıkarılacağını umduğunu ifade etti. Çözüm süreci hakkında da konuşan AP Türkiye raportörü, haziranda kabul edilen Türkiye raporunda birçok olumsuzluğun yanında barış süreci ve mültecileri konusundaki iyimserliğinin umutsuzluğa dönüştüğünü kaydetti. Seçim kampanyası sırasında kutuplaşma eğilimini gördüğünü fakat seçimlerden sonra bunun duracağını düşündüğünü belirten Piri, "Tam tersine şahit olduk. Türkiye hiç kimsenin kontrol edemediği bir şiddet sarmalına girdi." dedi. İpek Üniversitesi'nde öğretim görevlisi ve Uluslararası İlişkiler profesörü Gökhan Bacık ise Türkiye'de fiilî bir sistem değişikliği yaşandığını belirterek, Türkiye'nin resmî hukuk ile fiilî hukuk arasında sıkıştığını belirtti.


AP'den barış süreci çağrısı ve uyarı: Demokratik kazanımlar

tehdit altında

Avrupa Parlamentosu'nda temsil edilen siyasi gruplar bir araya gelerek Türkiye'de barış sürecinin tekrar başlatılması çağrısı yaptı. AP'nin en büyük iki grubu Hıristiyan Demokratlar ve Sosyal Demokratların yanı sıra Liberaller, Yeşiller ve Avrupa Birleşik Solu da ortak bildiriye imza attı. Barış sürecinin bir an evvel canlandırılması ve bütün tarafların müzakere masasına dönmesi çağrısı yapan bildiri, şiddetin yeniden başlamasıyla 'şok' yaşandığını vurguluyor. Türkiye'nin demokrasi yolunda ciddi mesafe kat ettiği belirtilen bildiride bütün bu kazanımların tehlike altında olduğu kaydediliyor.

Barış sürecinin bitmesi ile çatışmaların başladığına işaret eden bildiri, sivillere, askerlere ve polise yönelik saldırıları 'sert şekilde' kınıyor. Ölümlerin önüne geçmek için Türk ordusu ile PKK arasındaki şiddet sarmalının sona ermesi gerektiğini savunan bildiri, derinleşen çatışmanın bütün bölgeye tehdit teşkil ettiğini ve sorunun sadece siyasi yollarla çözülebileceğini kaydediyor. Bildiri hem Türk hükümetine hem de PKK'ya şiddeti sona erdirme ve barış sürecini tekrar başlatma çağrısı yapıyor. Hristiyan Demokrat lider Manfred Weber, Sosyal Demokratların lideri Gianni Pittella, Liberallerin lideri Guy Verhofstadt, Yeşillerin eş başkanları Rebecca Harms ve Philippe Lamberts ile Avrupa Birleşik Solu'nun lideri Gabriele Zimmer tarafından imzalanan bildiri, Avrupa liderlerine de şiddetin son bulması için inisiyatif almaları gerektiğini hatırlatıyor. Bildiri girişimini başlatan Rebecca Harms ile Almanya Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Cem Özdemir de dün Cizre'de temaslarda bulundu. Cizre'den silahların susması çağrısı yapan Özdemir, "Önümüzde bayram var. Bu iyi bir fırsat. Bayramda herkesin silahları susturmasını davet ediyorum." dedi.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.