BEN BİLMEZ MERKEZ BİLİR


Sıkıyönetim yıllarından ve bundan esinlenerek üretilen fıkra-yazı ve filmlerden aklımızda kalan ,yollda inzibat görevini yerine getiren köyünden çıkıp ,şehir yüzü ve kamu görev ile ilk karşılaşan asker ,yasağa rağmen sokakda yakaladığı kişinin'' hastam var ,ekmek yok ''gibi serzenişlerine verdiği ,genel geçer tek cümle ’’ben bilmez merkez bilir’’ cümlesidir. Cümlenin korkunçluğu,uygulayıcının liyakatı,sokağa çıkma zaruretinde olana karşı, insafın rafa kaldırılması ve merkezdeki TANRILARIN GAZAB ihtimalidir.

Aradan aylar geçer ,yıllar geçer kademeli olarak, Türk vatanında sıkıyönetimler, kaldırılır.1980 ihtilalinin etkisi azalırken ,1984 yılında günümüz Fetö nün işbirlikçisi ,PKK melaneti sebebi OHAL yasası kapsamında karşılaştığımız'' sokağa çıkma yasağı ''olayların,, akış hızına göre daralıp/genişleyerek, ÇUKUR EYLEMLERİN de sokak, mahalle, şehir lerde uygulanan ''sokağa çıkma yasakları'' ile milletimiz yakınen tanışımaktadır.. Devlet zaten uygulayıcı olarak sokağa çıkma yasağının profesyonel tarafıdır…

10 mart 2020 tarihinden beri insanlığın başına musallat ve en geç 28 günde değişebilir COVİT 19 virüs sebebi ile zaten kontrollü bir yaşam, sürüyorduk..Devlette bir takım koyduğu kurallara bu kontrollü hale katkı sağlıyordu..

Milli Eğitim Bakanlığı nın ,okulları kapatıp,dijital platformalar da yayınvcılıkla gerçekleştirdiği ''SOKAĞA GÖNÜLLÜ ÇIKMA'' uyarısı ,Diyanetin ibadethaneler için kapama kararı, farz olan eylemlerin bile yasaklanması halleri, bir kısım vatandaşlarımız tarafından TEHLİKENİN BOYUTU ,doğru olarak algılanmış ve kişisel tecritle SOSYAL İZALASYONA katkı sağlamıştır.60 yaş üstü ve 20 yaş altı nın sokağa çıkmasının engellenmesi gibi yasal sınırlamalar da ''sosyal izalasyon'' kuralsal olarak devletçe, sağlanmaya çalışıldı..

Ama ''sen ne yaparsan'' yap..Yolları kapatıp ,virüse karşı ''sahte kahramanlık'' gösterisi yaparak ,halay çekenler...Tatil gibi algılayıp ‘’hava da asılı kalan ve yere düştüğünde tabanlar yolu ile her taraf a dağılan virüse rağmen YÜRÜYÜŞ VE KOŞU yaparak ,''SAHTE SAĞLIK GÖSTERİŞÇİLERİNİN '' SOSYAL izalasyonu delmesi gibi ’’ arabalarına atladıkları gibi’’ yazlık evleri ile bazı yerlerde hastanesi olmayan ilçe ve beldelere koşa koşa giden yüzbinler ‘’ ölüme gittiklerini bilmeden, koşturarak ''SIKIYÖNETİM ürününü'' sonunda karşımıza çıkarttırdılar..

Allah dan devlet yöneticileri, yine akıllı da , genel tatil günlerine denk getirerek ,virüs sonrası ''ekonomik ve sosyal hasar kalıntılarının'', arkeoljik boyuta,ulaşmasını engellemeye çalışıyorlar.. Yoksa OHAL, ilan edip ,kriz yönetmek, en kolayı..Hukuk rafa kaldırılmış ,devlet başkanı pozisyonu kazanmış,cumhurbaşkanı kimseye hesap vermiyor.. Daha ne istesin..? Vatandaş bilinçsiz...Sokağa çıkma yasağının en ileri boyutunda hapis cezası yanında kolluk kuvetlerınin, öldürme yetkisi bile var. Yani en temel hakkın olan'' yaşama hakkı'' elınden alınabiliyor...Sen buna rağmen kurallara uymayarak, devleti zorluyorsun..OHAL olarak ,yönet diyorsun..

''Aptallar ve cahiller'' her zaman tarih de konulan kuralları, belirlemiştir. Akıllı ve bilge insanlar, her hangi bir zorlayıcı unsura, gerek olmaksızın ,iyiye uyarlar ve uygularlar.. Uygulanması iyi olmasa bile-tıpkı kişisel izalasyon gibi kendini kısıtlanma hali –sonuçuna bakarak,kurala konmasa da kendiliğinden uyar..

Devlet, tüm varlığımızın sebebi ‘’temel hak ve özgürlüklerimize’’ nasıl müdahele ediyor ? Gücünü hangi dayanaklardan alıyor?Diye sorduğumuzda karşımıza Uluslarası sözleşmeler,temel yasa niteliğindeki Anayasa, İl İdaresi Kanunu ve Hıfzısıhha kanunur diyebiliriz..

Hangi gerekçelerle diye soruya devam ettiğimiz de ;Kamu düzeni esenliği ,güvenlik,milli bütünlük ve üniter yapının bozulmasına yönelik çatışmaları engelleme ve salgın hastalığı hallerinde düzenlemeler getirmiştir.

Bu tür,olağan dışı hallerde bile uygulanacak kuralların önceden bilindiği sistemlerde ‘’ keyfiyetin değil hukukun üstün’’ olduğu anlayışının kabul edildiği anlamına gelir.. Bundan Türk vatandaşı olarak keyif alabiliriz.

5442 sayılı İl İdare yasasında ‘’Vali, kamu düzeni veya güvenliğinin olağan hayatı

durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulduğu ya da bozulacağına ilişkin ciddi

belirtilerin bulunduğu hâllerde on beş günü geçmemek üzere ildeki belirli yerlere girişi ve çıkışı

kamu düzeni ya da kamu güvenliğini bozabileceği şüphesi bulunan kişiler için sınırlayabilir; belli

yerlerde veya saatlerde kişilerin dolaşmalarını, toplanmalarını, araçların seyirlerini düzenleyebilir

veya kısıtlayabilir ve ruhsatlı da olsa her çeşit silah ve merminin taşınması ve naklini

yasaklayabilir.’’ Demiştir. Burada vali genel de yaşadıklarımızdan bildiğimiz, güneydoğu menşeili olaylarda bu yetkilerini, kullanmıştır

Sokağa çıkma yasağının ne demek olduğunu biliyoruz ama bunun bir kanunda tarifi yapılmamıştır.. Tüm siyasi rejimlerde sokağa çıkma yasağı ilan etme imkanı var ama bu terimin, uluslararası alanda kabul edilmiş belli bir tanımı mevcut değildir.Ama yerel yada uluslarası alanda olsun temel birbirine benzeyen özellıklerı vardır..Ara görevliler, ana görevliller şartları ve istisnaları duruma göre belirlenecektir.Bu sebeple tek tanım yapılmamış olabilir. Farklı hukuk sistemlerinde yer alan sokağa çıkma yasaklarının ayırt edici özellikleri vardır..İstisnai bir hal olan sokağa çıkma yasağı olağanüstü hal ve sıkıyönetim hallerinde ilan edilir..Devlete karşı,hükümete karş,ı toplumun farklı kesimlerinin, birbiri ile mücadelesi hallerinde şiddetin artması, hallerinde otorite ve hukuk düzeninin korunması için devlet bu yola müracaat eder. Toplum sağlığını ilgilendiren salgın hallerinde bu kural uygulanır.Kişilerin anayasal teminat altına alınmış bir takım hak ve özgürlüleri kısıtlamaya tabi olması hali de sokağa çıkma yasağının bir diğer özelliğidir.

‘’Sokağa çıkma yasağı’’ ile etkilenen, bir kısım temel hak ve özgürlükler, vardır. Yasağın alındığı hallere göre kısıtlılık, değişkenlik gösterebilir. En katı hali olan ‘’Sıkıyönetim halinde’’ öyle sıkı uygulanır ki’’ vur emri ‘’bile vardır.. Kısıtlanan hak ve özgürlükler şöyle sıralanabilir;

-kişinin özgürlük ve güvenlik hakkı;

- özel ve aile hayatına saygı hakkı;

- toplanma özgürlüğü;

-örgütlenme özgürlüğü;

-din özgürlüğü;

-bilgi alma ve verme özgürlüğü,

-mülkiyetin korunması hakkı,

-eğitim hakkı,

- işkence ve insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele yasağı,

-yaşam hakkı ve vücut bütünlüğü hakkı.

Sokağa çıkma yasağı bir Zaman dilimine, bağlı olarak yapılabileceği gibi, belli bir coğrafi alana, bağlı olarak da uygulanabilir. Şu an da Bizim muhatap kaldığımız ‘’sokağa çıkma yasağı ‘’büyükşehir ve Zonguldak vilayeti olmak üzere 31 ili kapsayan, 48 saat süre li yasakdır...Genel tatil günlerinden sayılan bir zaman diliminde yapılması sarsılan ekonomik ve sosyal düzene daha zarar vermemek kaygısı taşır. Kurala tabi olmayanlar salgın kaynaklı olan bu yasaklılık da özel görevli sağlık personeli,kuralı uygulanırlıgını denetlemekle yükümlü güvenlik personeli enerji kesintierine engel olmak için tedaş görevlilleri ile izin verilen toplu tqaşıma arac ve şoforleridir. Yasak anında sehirler arası yolda olanlar bu hallerını kanıtlamak durumundadırlar... Aslında devlet,bununla antrenman yapmış oluyor ‘’Rızanla kalmazsan rızamla kalırsın’’ diyerek ,devlet’’ kırmızı kart’’ı bir süreliğine göstermiştir.

Yasak konulurken ,koruma tedbirlerini de devlet açıklamak zorundadır.. Bir Devlet, mantıksız veya keyfi olmadığı müddetçe, olağanüstü hal durumunda kamu sağlığını, güvenliğini ve refahını korumak için normalde anayasanın koruduğu haklar olarak kabul edilebilecek hakları çiğneyebilir.”Bu halde bile genel olarak anayasa ve uluslararası sözleşmeden doğan yükümlülüklere uymak zorundadır..’’Aniden konulan kurallarda iaşe ve yaşamın devamlılığının sağlanmasında alınacak tedbirleri de göstermek zorundadır..

‘’Olağanüstü hallerde’’ devletin kendi yetkisi ve kurumları arasındaki yetki paylaşımlarında değişiklik görülebileceği gibi insan hakları olağan standartlarına müdahelede kaçınılmaz hale gelir. Bu durumun diğer bir hukuki sonucu da uluslararası izlenme olarak kendini gösteriğr..

. AİHS madde 15, Kişisel ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi madde 4, Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesi madde 27. İzlenme yükümlülüğünü de getirmiştir.
Anayasanın, düzenlediği ve özellikle temel haklarla ilgili hükümleri geçersiz kılma olasılığı bulunan iki istisnai durumda başvurulabilecek tedbirlerden biri olarak açıkça bahsedilmektedir. Bu istisnai durumlar şöyledir: (1) Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması ve (2) sıkıyönetim

Salgın sebebi açıkça anayasa da öngörülmese bile kamu düzeninin sağlanması ve Hıfzısıhha kanunun öngördüğü ve Sağlık bakanlığı ile İç İşleri bakanlığına yetki veren salgınla mücadele de hükümler vardır..

Anayasanın 13. maddesi şöyledir: “Temel hak ve hürriyetler, özlerine

dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik
toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”
Anayasanın 15. maddesi, AİHS’in 15. maddesine dayanarak olağanüstü hallerle ilgili
olarak aşağıdaki genel ilkeyi belirlemektedir. “Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir"
Olağanüstü hale ilişkin anayasal ilkeler Anayasanın 119 ila 121. maddeleri arasında
ele alınmıştır. Olağanüstü hallerde yetkili makamlarca alınan tüm tedbirlerin yasallığının, gerekliliğinin ve orantılılığının etkin bir şekilde denetlenmesi gerekir.

Anayasa ve uluslarası sözleşmeler yanında 5442 sayılı il idarasi yasası ve 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha kanunun da idari işlem olarak sokağa çıkma yasak halleri düzenlenmiştir.
İl idaresi yasasında madde 9 Ç bendinde ‘’Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve diğer mevzuatın verdiği yetkiyi kullanmak ve bunların yüklediği ödevleri yerine getirmek için valiler genel emirler çıkarabilir ve bunları ilan ederler.’’Yine aynı kanunun 11 maddesine getirirlen ek değişiklikle ‘’Vali, kamu düzeni veya güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulduğu ya da bozulacağına ilişkin ciddi belirtilerin bulunduğu hâllerde on beş günü geçmemek üzere ildeki belirli yerlere girişi ve çıkışı kamu düzeni ya da kamu güvenliğini bozabileceği şüphesi bulunan kişiler için sınırlayabilir; belli yerlerde veya saatlerde kişilerin dolaşmalarını,toplanmalarını, araçların seyirlerini düzenleyebilir veya kısıtlayabilir ve ruhsatlı da olsa her çeşit silah ve merminin taşınması ve naklini yasaklayan bilir.’’demiştir. Terör olayları sebebi ile OHAL Yasasından kaynaklı yetkiler bu yeni kanunda verilmiştir.
Yine bir başka yasa olarak karşımıza çıkan Umumi Hıfzısıhha kanunu 1 madde ile Devlete sağlıklı nesillerin yetişmesi için düzgün sağlık şartlarını almak ,zarar verici davranışları ortadan kaldırmak gelecek nesillere daha sağlıklı şartlarda yasaması için halkın tıbbi sosyal yardımları sunmayı devlet hizmetlerinden saymıştır.. 2. Maddesinde Sağlık bakanlığı işlerin il iözel idaresi yada yerel yönetimlerce yapılması hali ile ilgili olarak denetleme ile görevlendirmiştir. 3/3 te ise salgın hastalıklarına basgöstermesine engel olmayı görev olarak vermiştir. Aynı kanunun 29 .maddesinde uluslarası deniz ve ticaret sebebi ile hasıl olacak salgın hastalıklardan korunmayı mükellefitet olarak bakanlığa varmiştir.
ASIL olan 48 satliğine ve 31 vilayet için öngörülen halen daha fazla süre ve geneli kapsayacak nitelikde olmadan herkes,in vatandaş olarak RIZAYA DAYALI feragatını göstererek bu salgın sürecine HİZMET ÜRETMESİDİR .
Bu uygulamanın bize ögrettiği ,bir diğer özelliği de CUMHURİYET İN o dönem ki sıtma kolera İspanyol gribi görmüş ve onun sosyal ekonomik ve nüfus yıkıma dair etkilerini yaşayarak öğrenmiş ve salgın hastalığının ne demek olduğunu bilen nesli, tarafından üretilmiş HIZFZISIHHA KANUNU nu hatırlatmasıdır.. bu kanun bir geminin beynelminel çıkış noktasında Türk limanlarına kadar giriş ve çıkşı hallerini, hastalıktan ari olup olmadıklarını gösterir, sıhhat belgelerine kadar düzenleme getirmesi ve bu yolla gelenlerin devlet başkanı ile görüşme usul ve kuluçka süresinde bekletme hallerını bile ömgörmesi açısından önemlidir. Bu sebeple kanunu çıkaranların tümünün RUHUNA BİR FATİHA ELZEMDİR.

TORUN HALİLİ
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.